• 29.03.2024 Cuma
    • USD Alış : 32.2370, USD Satış : 32.3662
    • EUR Alış : 34.7945, EUR Satış : 34.9339
    • SAR Alış : 8.5368, SAR Satış : 8.6815



  • Öncelikle 2019 Yılının tüm ülkemize ve insanlığa hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hatay’da yerel seçimler için siyasi partilerin seçim kampanyaları henüz başlamadı. Kısa bir süre sonra her siyasi parti kendi seçim kampanyasında önümüzdeki beş yıllık sürece dair hedeflerini ve projelerini ortaya koymak adına hummalı bir çalışmayla seçmen karşısına çıkıyor. Seçmenin en çok dikkatle odaklandığı konu ise Hatay Büyükşehir Belediyesini her iki parti arasında rekabette kimin başarılı olacağıdır. Şu ana kadar ısınma turlarıyla aslında bir anlamda başlamış olan seçim çalışmaları tarafların atışmalı eleştirileriyle sürüyor. CHP’nin hali hazırda adayı Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç.Dr. Lütfü Savaş ile AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İbrahim Güler taraftarları arasında başlayan ve ne yazık ki siyasi etiğe yakışmayan fısıltılar bana göre her iki taraf arasında üzücü bir başlangıç olarak kabul edilebilir. Başkan Savaş taraftarlarının İbrahim Güler için kamuoyunda rahatsızlık yaratan ve İbrahim Gülerin şahsını hedef alan bazı konuşmaları paylaşma gereği duyuyorum.“İbrahim Güler Reyhanlılı o kazanamaz çünkü Sünni Arap tanımı siyasete alet edilmek istenirken ten ve saç rengi hakkında yakışmayan bir takım alaycı üsluplar Başkan Savaş taraftarlarınca dile getiriliyor. Son zamanlarda bu argümanlar sosyal medya aracılığı ile de sıklıkla karşımıza çıkıyor. Oysa bana göre İbrahim Güler’in az önce saydığım gerekçeler yerine Hatay Büyükşehir Belediyesini kazanırsa bu memlekete gerçekten hizmet eder mi?Yolsuzluğu,hırsızlığı,vurgunu talanı var mı yok mu?Memlekete yatırım yapar mı yatırımcı çeker mi?Memleketin son dönemlerde milli gelirden payına düşen miktarın artması yönünde kararlılığı işler mi?Memleketin en hassas konusu olan mezhep konusunda Hatay’ın 15 ilçesine yakışır bir başkanlık yapabilir mi?yapamaz mı?Bu ve benzeri birçok önemli konunun irdelenmesi sorgulanması gerekirken kötü bir başlangıçla yapıcı bir muhalefet yerine yıkıcı bir muhalefet diliyle başlandı.Tabi bu olumsuz söylemlere karşı İbrahim Güler kanadı da benzer şekilde bir takım iddialarla kamuoyunun kafasını bir hayli bulandırdı. Başkan Savaş hakkında çok ciddi iddialar arasında yer alan konuların başında yolsuzluk vurgun talan gibi konular işlenmeye başlandı.Bu ve benzeri iddialar şayet doğru ise iddia sahiplerinin ellerinde bulunan bilgi ve belge ne varsa bunları yüce adaleti temsil eden Cumhuriyet Savcılığına ve ardından bilinmesi gerekenleri kamuoyuna sunmaları gerekir. İleriki günlerde çok dikkatle izleyeceğimiz seçim kampanyasının kalitede rekabeti hedef alan bir düzeyde sürmesini temenni ediyorum. Her iki adayın da henüz kampanyaları başlamadı. Çoğu kimseden seçim kampanyasına dair sönük ve cılız bir seçim havası var gibi dönüşler alıyorum.Bu sizleri yanıltmasın çünkü henüz partiler ilçe belediye başkan adaylarını ilan etmedi. 15 ilçenin adayları ilan edildikten sonra iddialı olan tüm partiler görkemli bir aday tanıtım çalışmasının ardından halkın karşısına çıkmaya hazırlanacak.

     AK Parti neden İbrahim Güler dedi?

    AK Parti’nin Ankara kulislerinde ve burada tanıdığım önemli isimlerle yaptığım sohbetlerde neden İbrahim Güler sorusuna cevap aramaya çalıştım.Konuşulan en belirgin konuların başında her aday adayının aşılamayan farklı farklı handikapları mevcuttu.Aday adaylarının arka planda önlerine çıkan o handikapları bir türlü aşılamadı ve mevcut aday adayları arasında Hatay seçmeninin karşısına çıkması uygun duran ismin AK Parti İl Başkanlığı görevindeyken adı geçen İbrahim Güler’in olmasına karar kılındı.Tabi bununla da kalınmadı ve AK Parti Genel Merkezi’nin kılı kırk yararak yaptırdığı kamuoyu yoklamalarında ve özellikle teşkilatlarının beklentisini dikkate değer bir referans kabul ederek nihai karara ulaştı.Başkan Adayı İbrahim Güler tarafından geçtiğimiz günlerde Nakliyeciler ve İhracatçılar toplantısına davet edildim.İş dünyasından çok sayıda önemli ismin katıldığı toplantıda çok önemli mesajlar veren Başkan adayı Güler;“Hatay’a vizyon katarak estetik belediyecilik yapacağız.Milletin aklıyla alay edip dalga geçmeyeceğiz.Yolumuzu,yolculuğumuzu ve yol arkadaşlarımızı unutmayacağız.Böyle bir belediyecilik anlayışıyla Hatay’ı hak ettiği yere taşıyacağız.Diyerek çarpıcı mesajlarla atıfta bulunarak dikkat çekti.   

    CHP neden Lütfü Savaş Dedi?  

    Öncelikle CHP’de HBB Başkanlığına aday adayı olarak başvuru yapan kimse olmadı.Bunu iki türlü okuyanlar oldu. İlki Başkan Savaş başarılı bir belediye başkanlığı yaptı bu nedenle başvuru yapacak olan kimsenin şansı olmaz algısı oluştu. Diğeri ise Başkan Savaş’ın CHP genel merkezince her isteğinin yerine getirilmesinden ötürü genel merkezin Başkan Savaş’a karşı teslimiyetçi tutum ve davranış sergilemesi aday adayı olmayı düşünen isimleri kaygılandırdı ve o kaygı başvuru yapmalarına engel oldu. Bir diğer konu ise Genel Merkez’in ifade ettiği bazı anket sonuçlarında Başkan Savaş’tan duyulan memnuniyetin somut bir veri olmasıydı. Tabi o anket sonucunda çok enteresan bir bilgide aslında düşündürücü bir bilgiydi.Başkan Savaştan memnun musunuz bir daha oy vermeyi düşünür müsünüz?” Sorusuna CHP Hatay Seçmen’inin %11 lik kesimi memnun değiliz ve oy vermeyi düşünmüyoruz"demiş. Bu veriler CHP’nin en üst düzey yetkililerinin masasında duran prestijli bir anket şirketinin sunduğu bir çalışma sonucudur. Tüm bu gerçeklere rağmen Başkan Savaş özellikle Suriyeli geçici sığınmacılar konusunda Hatay ekonomisinin karşılaştığı sorun ve zorluklara dikkat çekerek kendilerine verilen kimlik ve vatandaşlık hakları hususunda çok dikkat çekici açıklamalarla yeniden gündeme geldi. Her ne kadar bazı kesimlerce Başkan Savaş’ın bu hususta yapmış olduğu açıklamalar birileri tarafından kışkırtma olarak ifade edilse de özellikle sosyal medya üzerinden vatandaşların konu üzerine göstermiş olduğu hassasiyetin Başkan Savaş’tan yana ağırlık kazandığı gerçeğini göz ardı etmek haksızlık olur. Şahsen benimde fikrim bu konuda öncelikle kendi vatandaşımın hakları ve yaşam standartlarının korunup sağlanmasıdır. Kendi ülkemin vatandaşlarının refahının sağlanmasının ardından imkânların el verdiği ölçüde başka ülkenin sığınmacılarına yönelik desteğin verilmesini doğru bulanlardanım. Kışkırtma ifadesi insafsızca bir ifade olduğu söylenebilir. Gelelim 2014 Yılı yerel seçimlerinde Hatay’da yaşanan ilginç paradoksa.Hatırlarsanız AK Parti cephesinde Adalet eski Bakanı Sadullah Ergin gibi oldukça güçlü bir adayın karşısına çıkan Başkan Savaş’a kimse kazanacak gözüyle bakmıyordu. Hatta Başkan Savaş adalet eski bakanının karşısında çok zayıf bir aday olarak konuşuluyordu.Tahminler Hatay’da hemen hemen herkesi yanılttı ve Lütfü Savaş 3800 farkla seçimin zaferini elde etti. Ne ilginçtir ki şu an kamuoyunda çok güçlü bir figür gibi duran Başkan Savaş karşısında zayıf figür olarak duran İbrahim Güler rolü görünüyor.İleriki günlerde süreç neyi gösterir bilemem ama ilçe belediye başkan adaylarının halktaki karşılığı tanınırlığı ve örgütlerin adaylara yönelik refleksi rekabetin boyutuna nefes nefese bir heyecan katacağı kaçınılmaz görünüyor.

    Hatay CHP’de Gözler Dört Büyük İlçede!

    Hatay’ın CHP’de lokomotif görevini yapan oy deposu konumunda dört ilçede gözler merakla yarın PM'den çıkması beklenen beyaz dumana çevrildi. Dört papanın belirlendiğini işaret edecek olan beyaz duman’ın yarın akşam saatlerinde doğru çıkma ihtimali bilgisi kulisleri bir hayli hareketlendirse de benim yarın ki beklentim Erzin ve Dörtyol adaylarının açıklanmasıyla sınırlı kalacak. Özellikle Defne,Samandağ,Arsuz ve İskenderun ilçelerinde nefeslerin tutulduğu bekleyiş bana göre ayın 16’sına sarkacak gibi.CHP’yi çok yakından izleyip yazan biri olarak  her an her şeyin olasılığını da hesap etmenin kaçınılmaz gerçeği ile karşı karşıya kalsak ta yarın dört büyük içle için siyah duman devam edecek. Genel Merkezin belirtmiş olduğum ayrıntıları dikkatle takip ettiğini bildiğim için kendi izlenimlerimden yola çıkarak tarihe not düşmek adına diyorum ki;Başkan Savaş’ın son dönemlerde özellikle dile getirdiği halk oylaması olsun,olmazsa eğilim yoklaması,ön seçim gibi istekler bu kez genel merkez ’de tutmadı. Bu durumda geriye kalan son hamle özellikle halkın kabul ettiği ve örgütlerin motivasyonunu arttıracak isimlerin dört dinamik ilçede karşılık bulmasıdır. Zira CHP açısından Başkan Savaş ile İbrahim Güler arasında bıçak sırtında geçecek olan Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı taktik savaşında bu dört ilçenin dengeleri ileriki günlerde çok önemli sorumluluk üstlenecek.