• 24.04.2024 Çarşamba
    • USD Alış : 32.4773, USD Satış : 32.6074
    • EUR Alış : 34.5964, EUR Satış : 34.7351
    • SAR Alış : 8.5995, SAR Satış : 8.7452



  • Bir süredir yazılarıma bilerek ara verdiğim kritik aday belirleme dönemi geride kaldı.CHP’de uzunca bir süredir partinin mutfağını çok iyi bilen ve takip eden bir yorumcu gözüyle,üzülerek ifade etmek isterim ki parti ‘fırtına öncesi sessizliğe’ ilk defa bu kadar derinden ve kararlı şekilde hazır görünüyor.Bu durum tespitini kimileri ciddi bir karamsarlık olarak okuyabilirler. Hatta daha ötesinde klişeleşmiş bir değimle ‘şimdi zamanı mı ?’şeklinde de yorumlayabilirler.Evet,önümüze çıkacak tablo olduğundan daha karamsar ve bunu dile getirmenin de tam zamanı olduğuna inanarak yazıyorum.Hatay’ın üç önemli kale ilçelerinde mevcut başkanlar gitti yerlerine yeni isimler ilan edildi.Haklı olarak kimi kesimler kendi siyasi ikballeri uğruna gidenlere belki de çok mutlu olurken kimi kesimler ise bu gidişin yaman çelişkilerini bir türlü anlamlandıramadı.Arsuz ilçesinde gidişi şaşkınlık yaratan başkan Nazım Culha’ya neredeyse herkes kesin gözüyle yerini korur diye bakıyordu.Gidiş gerekçesi henüz tabana makul açıklamalarla anlatılmış değil.Yerine gelen isim ise ne ilginçtir ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun her defasında partiyi dinozorlaşmış yapıdan kurtaracağım ve siyasette gençlerin önünü açacağım diye bas bas bağırdığı bir süreçten sonra yetmiş yaşında bir ismi Arsuz gibi dinamik bir ilçede aday göstermesi akla ziyan bir durumdan başka nasıl izah edilebilir bilmiyorum!Adayın kendisi çok iyi bir insan olabilir,zira Arsuz’un bilinçli seçmeni sorunlarına hızlı çözüm üreten ve her platformda yanında görmek istediği genç bir aday beklerken iyi insan sıfatıyla aday olmak partinin dokusuyla ve beklentileriyle uyuşacağı anlamını taşımıyor.Bu sebeptendir ki orada siyaset yapan aktörler bu yok sayılma anlayışına karşı ciddi bir öfke içerisinde bilenmiş görünüyor.Defne ilçesinde ise durum çok daha farklı gelişiyor.Mevcut başkan Yaman Defne ilçesinin ilk kuruluş aşamasında sürece inanılmaz yoğun ve fedakârlık dolu mücadelelerle başladı.Belde belediyelerin kapanmasıyla birlikte devredilen borçlar ve beklenen hizmetlerle adeta bir enkaz devraldı.Ona rağmen ilçeler bazında Türkiye rekoru kırarak en yüksek oyu alan ilçe belediyesi unvanına nail oldu.Hizmet bazında ilçenin beklentisi büyüktü çünkü seçim kampanyasında vaatler büyüktü.Ne yazık ki aksilikler peşini bırakmadı ve en yakınında etrafına duvar ören bir takım eyyamcı isimler Başkan Yaman’ın halkla arasında kurması gereken gönül bağını adeta sabote ettiler.Ne siyasi bir geçmişleri nede siyasi ağırlıkları olmadığı gibi Başkan Yaman’ı yanlış,yalan, fitne ve fesat bilgilerle adeta herkese karşı düşman ettiler.Başkan Yaman aslında çalışkan, mücadeleci ve başarılı bir isimdir.En büyük hatası ise yola çıktığı insanları yolda bulduklarına tercih edince siyasi dengeler aleyhine işlemekte gecikmedi.Ne yazık ki en yakınında yer alan toplamalar,zıvanadan öyle çıkmıştı ki vatandaşın başkanla görüşüp görüşemeyeceğine kendileri karar verir haldeydi.Kimi zaman en yakın yol arkadaşları özellikle Defne ilçesinin kâh bir türlü aşılmayan temel sorunlarını hatırlatıyor kâh geç kalkınmışlıktan dolayı büyüyen tehlikeye dikkat çekmekle uğraşıyorlardı.Tüm bu olumsuz koşullar Yaman’ın bir biri üzerine yığılırken etrafına adeta duvar örenler Başkan Yaman’ın beş koca yılda ki en büyük handikabı oldu.Oysa Türkiye’de ilçe belediyeleri arasında en yüksek rekor oyu alan Başkan Yaman’a duyulan teveccüh genel merkez ’in kendisini el üstünde tutmasını gerektirirdi.Gelelim ilan edilen aday İbrahim Güzel ise mütevazı ve naif bir kişiliktir.Adaylığı açıklandıktan sonra aday tanıtım toplantısında yaşadığı bir anekdotu benimle paylaştı ve izniyle paylaşıyorum.“Hatay ilçe adayları tanıtım platformuna davet edildiğimde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun benden bir şeyler duymak isteği oldu.Fakat sesimin hiç çıkmaması yüzünden konuşmamın anlaşılmayacağını düşünüp Sayın Genel Başkanın karşısında sadece baş selamı eşliğinde tokalaşarak safında durdum.O gün ses kısıklığım yüzünden söyleyemediğim sözleri 31 Mart günü sandıktan çıkartacağım sonuçla Kemal Bey’e ulaştırmış olacağıma inanıyorum.” İfadesini kullandı.Belli ki İbrahim Güzel var gücüyle Defne’de iddialı bir sonuç almak adına yoğun mesai harcarken tamda bu noktada meclis listesine taşımasına kesin gözüyle bakılan isimler sızmaya başladı.Adı geçen isimler arasında ilginç isimler var örneğin kadın kontenjanında yıllardır parti emekçisi olarak bilinen Bilgen Duman’ın ismi geldi.Ardından"Defne’ye kadın eli değmeli"sloganıyla başkanlık iddiasında yola çıkan Nidal Özdemir ismi kulislere düştü.Bu isim daha önce benim köşemde vurguladığım“Aday Adayı Ol Kap Bir Meclis Üyeliği”başlıklı yazımın ardından sosyal medya hesabından asla meclis üyeliğini kabul etmeyeceğini dile getiren istisna isim olmuştu.Bu kulis bilgisinin nasıl son bulacağını açıkçası merakla bekliyorum.Murat Hayzaran’ı il başkanı görmek istiyoruz grubunun bir meclis üyeliğine razı olup olmayacağı ise ayrı bir merak.Hikmet Mengüllüoğlu,Ertan Öztürk’ün meclis üyeliği,Av.Ali Mansuroğlu ve Yılmaz Özbay’ın başkan yardımcılığına anlaştığı.Evren Gül,Mansur Güler,Dablan Dablan,Sezai Yıldız,Hikmet Güzel,Mehmet Aslanyürek,Nazmi Altınöz gibi isimlerin kulis bilgilerinde netleştiği konuşuluyor.Kritik bölge olan Samandağ ilçesinde ise devam eden sürecin en şaşırtıcı ve bir o kadar düşündürücü gelişmeleriyle bölgede sular durulmuyor.Refik Eryılmaz’ın CHP’ye olan tepkisinden sonra CHP üst yönetimi Refik Eryılmaz’a gelip partiye dönmesi istemişti.Aynı üst yönetim bir süre sonra il kongresinde partinin önemli birkaç aktörünü arayıp ne yapıp edin Refik Eryılmaz’ın kurultay delegeliğini engelleyin ricasına bizzat tanık olmuştum.Nitekim o kongrede Refik Eryılmaz kurultay delegesi seçilememişti.Refik Eryılmaz’ın yeniden toparlanmasında öncelikle kendisinin mücadeleci hırsını tebrik ediyorum.CHP üst yönetimine taviz vermeden Kemal Bey’in gitmesi için olabildiğince karşısında çalışarak Muharrem İnce’ye verdiği açık desteğe rağmen genel merkezi eze eze geldi.Hakikaten bu duruşu ve gelişi takdire şayan bir duruştur.Gelişi sürecinde en büyük kamuoyu desteğini de partinin genç ve halkta karşılığı gözle görülür ölçüde dikkat çeken kurultay eski delegesi(Maviş) Mehmet Kamacı’nın yoğun destek ve çabasının olumlu sonuç verdiği inkâr edilemez.Fakat Samandağ’da ne ilginç ve samimiyetsiz bir kulis ortamı var ki;dikkatimi çekiyor Maviş;birilerinin işine yaradığı sürece çok iyi çok yerinde bir isim-işleri sona erince de kendisi hakkında her türlü karalama kampanyası üzerine giydirilebiliyor.Yarın Refik Eryılmaz için verdiği desteğin ardından bu tespitimle bir kez daha karşılaşırsak hiç şaşırmayacağım.Başkan Mithat Nehir için kim ne derse desin belediyeyi devraldığı dönemden şu ana kadar Samandağ için yaptığı hizmetler yeterli yetersiz ayrı bir konu lakin devraldığından çok daha ileriye götürdüğü gerçeğini inkâr etmek vicdansızlıktır.En tuhaf gelişmelerden biri de CHP Genel Başkanı tarafından Mithat Nehir’e verilen başarılı belediye başkanı ödülüydü.Verilen ödülün ardından Sosyal Medya’da bu konu üzerine çok tartışmalar izledim.Yok, Kemal Bey kime ödül vereceğinden habersizdi.Yok,Kemal Bey oyuna getirildi vs.Hepsi bana göre safsataydı.Safsata olduğunu ispat eden en güzel kanıtta Mithat Nehir’e verilen ödülün haberi o günlerde chp.org.com.tr partinin kurumsal resmi web sitesinde haber oldu.Tüm bunlara rağmen Kemal Bey bunlardan da habersizse,siz düşünün ki bu parti kimlerin elinde ve bu genel başkan ülkeyi yönetmeye talip bir iddiayla o koltuğu 9 seçimdir başarısızlıkla temsil etmesine rağmen kalkmıyorsa ülkeyi nasıl yönetirdi siz düşünün.Bu gelişmeler bilgisi dâhilinde olduysa ki ben buna inanıyorum dün örnek gösterip ödül verdiği bir belediye başkanını bugün liste dışı bırakıyorsa”bu ne perhiz bu ne lahana turşusu”derler.Kısacası şuna inanıyorum ki CHP liderinin bu partiyi yönetme otoritesi meşruluğunu kaybetmiştir.Kamuoyu vicdanında da Kemal Bey derin yaralar açmıştır.Kendisine duyulan eski güven ve inanç büyük ölçüde yok olmuştur.Tüm bu olup bitenlerden sonra ayın 19'nda YSK’ya teslim edilecek meclis üyeliği listesi Hatay’da seçimin kaderini belirleyecek en önemli kıstas olacağına inanıyorum.Şu aralar herkes meclis üyeliği umuduyla eteğinde ki taşları henüz dökmüş değil.Bu Ayın 19’dan sonra iddialı bir şekilde söylüyorum Hatay Büyükşehir Belediyesini CHP kazanacak mı Kaybedecek mi?hemen hemen netleşmiş olacak.İl örgütüne ve özellikle İl başkanına bu süreçte çok ciddi görevler düşüyor.Martın sonu bahar olmaz ise şayet sadece Hatay için değil Tüm Türkiye genelinde yok sayılan ve etkisiz hale dönüştürülen örgütler için gerçekten bahar havası işte o zaman kaçınılmaz bir gerçek olacak.