• 20.04.2024 Cumartesi
    • USD Alış : 32.4868, USD Satış : 32.6170
    • EUR Alış : 34.6012, EUR Satış : 34.7398
    • SAR Alış : 8.6012, SAR Satış : 8.7470



  • CHP’de kongre sürecinin başlamasını ardından derinleşen ayrışma gün ve gün su yüzüne çıkmaya başladı.Önceki yazılarımda belirtmiştim;CHP’de ayrışmanın bir cephesinde partiyi halkla kucaklaştırmak isteyenler,diğer cephede ise partiyi kutuplaştırmak isteyenler arasında derinleşiyor. Bu yazımda işin alt kademelerde taşeronluk üstlenen kimi siyasi aktörlerle zaman harcamadan konuya giriyorum. CHP’nin haftalardır genelde siyasi aktörlerinin,yerelde de Başkan Savaş’ın ve Milletvekili Mehmet Güzelmansur’un CHP içinde ki stratejilerini çözmeye çalışıyorum.İtiraf etmeliyim ki anlamakta güçlük çekiyorum.CHP genel merkezi kongre takvimi ilan etti edeli özellikle bir konuya dikkat çekmişti. Parti içi ayrışma,küskünlük ve kırgınlık sürecinin önünü kesmek için her yerde tek aday formülü üzerine vurgu yaparken enerjinizi içe dönük değil dışa dönük kullanın mesajını verip durdu.Genel merkezin kurmayları Türkiye genelinde bu yöntemi hayata geçirme mücadelesi verirken olup bitenlere nasıl bir cevap verecek zaman içinde izleyip göreceğiz.Diğer bir yandan ise yerelde kişisel hesapları uğruna partiyi kaosa sürüklemekten hiç çekinmeyen bir takım isimler ne genel merkezi takıyor ne yerel düzeyde partinin iç dengelerini hassasiyetlerini umursuyor.Varsa yoksa ben merkezci bir politikayı kullandıkları bir takım taşeronlara ihale ede ede yol kat etmeye çalışıyorlar.Patron koltuğunda oturan isimlerden Başkan Savaş ve Milletvekili Güzelmansur en başından bu sürecin tıkanmasına vesile olan iki isim olarak gündeme oturdu.Başkan Savaş ilk günlerde mutabakat masasına oturma konusunda bana göre son derece samimi davrandı ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için adım attı.Zira:Milletvekili Mehmet Güzelmansur’da aynı samimiyetle adım atma görüntüsü verdi. Lakin gün geçtikçe belli ki sadece görüntü vermekle sınırlı kaldı.Çözüm odaklı masaya mutabakat için oturmak isteseydiler ne yapar eder ön yargılarından arınmış bir niyetle karşı karşıya gelecekleri aktörlerle kozlarını masada tartışıp partinin selameti açısından ortak payda da buluşma sonucuna varabilirdiler.Ne yazık ki durum hiçte bu yönde ilerlemedi.Başkan Savaş ve Milletvekili Güzelmansur ile ayrı ayrı zamanlarda yaptığım her görüşmede çok ilginç yaklaşımlar sergilendi.Başkan Savaş“ben masadan kaçmadım sizi bekledim “demesine karşın Milletvekili Güzelmansur ise oturmamak için sergilediği oyalama taktiklerinden sonra”ben mutabakattan kaçmadım neden ihale benim üzerime kalıyor,bana haksızlık ediliyor,Lütfü Başkan isteseydi bir şekilde gelmez miydi ” şeklindeki ifade oldukça düşündürücü.Bu ifadelerdeki çelişki ya samimiyetsizliktir,ya da aralarında farklı hesapların yürüdüğünü ortaya koyuyor.Ben CHP’yi yazarken bu partinin mutfağında kendilerini denize götürüp susuz geri getirecek usta siyasetçilerin yanında kazandığım tecrübeyle izliyor yazıyorum.Bu tür ifadeler sürecin oyunbozanı olma gerçeğini değiştirmez.Ne Hatay Milletvekili Serkan Topal,ne Hatay il eski başkanı Servet Mullaoğlu,mutabakat sürecini bozan ya da masadan kaçanı olmadı.Tam aksine CHP liderinin ve Oğuz Kaan Salıcının çağrısına dikkatle kulak verip yaşanan tüm olumsuzlukları bir kenara bırakarak partinin selameti için uzlaşı masasına oturmayı beklediler.Şimdi ise gelinen aşamada parti tabanı bölünmekle kalmadı üzerine Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin imkânları Başkan Savaş’ın ismi ile belediye başkanları,yetmedi muhtarlar tehdit edilerek delege seçimleri için mavi listeye oy isteniyor. Özellikle bu Cumatesi günü Armutlu Mahallesi seçiminde Servet Mullaoğlu’nun sırf mahallesi olması nedeniyle mahalle muhtarı hizmet alımını mavi listeye oy verirseniz sürdürebiliriz,aksi takdirde hizmeti unutun şeklinde baskı ve korku perdesinden yürütüyor.Oysa tarih bugüne kadar boyun eğenleri değil,baskı ve korku politikalarına boyun eğmeden,Akdeniz Mahalle Muhtarı Murat Sertel gibi,Büyükşehir ekipleri tarafından hizmet hakkı gasp edilmek istendiğinde araçların anahtarlarına el koyup Büyükşehir yetkililerine, “CHP’ye ful oy çıkardık.Hizmet alma hakkını bırakın bir kenara hizmet önceliği ile takdir edilmeyi anamızın ak sütü gibi hak ettiğimiz bir dönemde kimse bizi hizmet tehdidi ile terbiye etmeye kalkmasın.Bu araçlar bu mahallede işini bitirmeden hiçbir yere çıkamaz.Bu mahalleye hizmet etmek bir lütuf değil bir mecburiyettir ifadeleri ile hatırlayacaktır.“Tarih Murat Sertel gibi yürekli muhtarları yazarken diğer bir yandan ise Samandağ Belediye Başkanı Refik Eryılmaz’ın Hatay Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantısında HATSU’nun meclise sunulan su fiyatlarına zam teklifine karşı“Samandağ’da hizmet üretmiyorsunuz ve zam üstüne zam yapıyorsunuz.Biz bunu halka nasıl açıklayacağız!Hizmet üretmeyen bir şirket zam talebinde bulunamaz!"Çıkışında salonu inletmesiyle hatırlayacaktır.Bu irade halk iradesidir.Tarih boyunca hiçbir güç,halk iradesinin önünde duramamıştır.Sandıkta armutlu seçmenine tehdit ve korku politikası karşısında boyun eğmeyi yakıştıranlara karşı,vatanseverlik ruhu ile devletin değerlerine sahip çıkan,toparlayıcı,kucaklayıcı, erdem ve ahlak ilkesinden asla taviz vermeden de siyaset yapılabileceğini savunan, haksızlıklara ve korkuya boyun eğmeden dimdik duran armutlu’nun Servetini koruyanların mücadelesine tanıklık edeceğiz.