Uzun zamandır siyaset mecrasında tespit ederek sürekli dile getirdiğim bir gerçek var. CHP üst yönetimi tabanın seçme iradesini yani aday belirleme yöntemindeki istismarı ortadan kaldırmadığı sürece Hatay’da ilerleyemeyecek.Ancak millet ittifakının desteği ile yerinde sayarak haline şükretmek zorunda kalacaktır.Hatay’da CHP’nin ”ceketimi assam kazanırım ” şımarıklığının artık dibe vurduğu bölgelerde ne yazık ki, bir bataklığın oluştuğu döneme tanıklık ediyoruz.Emek, liyakat, hakkaniyet ve adil bir karar sonucunda çıkan idari kadroların yerine,şuna yakın bunun adamı,bu güçlü bu hava civa gibi değerler üzerinden her mevki ve makama aday belirlemenin öfkesi,bundan sonra ne olacaksa olsun isyanına dönüşmüş durumda.CHP öncelikle kendi içinde oluşan kangrene acil bir şekilde müdahale etmek zorundaydı.Kim hangi makama her ne şekilde gelmiş olursa olsun,yeter ki bizim olsun diyerek ileride iktidara talip bir parti olma iddiasını halka referans gösteremez.Son dönemlerde dikkatle ve kaygı ile izlenen bir süreç var.Yerel yönetimlerde halk yok.Halkın iradesi hiç yok.Halkın temel beklentilerine hizmet etme sorumluluğu neredeyse ortadan kalkmış bir halde.Varsa yoksa her atanmışın etrafında oluşmuş bir zümrenin kendi arasında iş birliği ve zaman zaman tutuştukları kayıkçı kavgası dışında gündemi meşgul eden bir gelişme olmuyor.İşin en garip yanıda, bu gidişatı durduracak ne bir genel merkez iradesi,ne de rahatsızlıklara karşı örgütlenmeyi tamamlayıp sahaya inmiş muhalefet kadrosu henüz yok diye ciddi kaygıların arttığı bir dönem konuşuluyordu. CHP genel merkezi bu kez durumun farkına varmış olmalı ki, suskunluğunu fırtına öncesi sessizliğe dönüştürmek için harekete geçmiş.Aldığı çok yoğun şikâyetlerden yola çıkarak harekete geçen bir ekip rapor çalışmasını tamamlamış.Alternatif kadroların birleşip sahaya ineceğini ve dengeleri alt üst ederek,olası bir seçimde ceketimi koysam Hatay’da şu bölgelerde istediğimi seçtiririm şımarıklığının yanıltıcı sonuçlar vereceğini nihayet fark etmiş.Hatay için çok acil ve deşifre olmamış sivil isimlerden oluşan bir ekibin direk CHP genel başkanına bağlı olarak çalıştıklarını oldukça önemli bir kaynağımdan büyük bir çaba sonucu kısmen öğrenebildim. Bağımsız sivil çalışma kadrosunun halkın nabzını tutarak tarafsız bir rapor hazırlaması umut vericidir.Umarım o raporun içeriği,CHP liderinin Hatay siyasetine damgasını vurmakta ezber bozacak bir kararla referans olur.Kemal Bey’i çok yakından ve iyi tanırım.Bazı zamanlarda aldığı önemli ve gizli kararları harekete geçireceği anı iyi hesaplar ve mimiklerine dahi yansıtmayacak kadar tecrübeli,kararlı bir irade sergiler.Kemal Bey’in Hatay siyasetinde hiçbir kimseye vefa borcu yoktur.Tam aksine şans tanıdığı sayısız siyasetçide yaşadığı büyük hayal kırıklıkları vardır.Raporu yazanlar arasında geçmişte bazı konularda birlikte çalıştığım çok düzgün ve adil bir karaktere sahip bir öğretim görevlisinin de olduğunu öğrenince kendisine ulaştım. Nasıl bir çalışma yürütüldüğünü, nerede kimlerle görüşüldüğünü, çalışmadan kimlerin haberi olduğunu ısrarla sormama rağmen çokta bir detay alamadım.Fakat anladım ki,heyetin sessiz sedasız hazırladığı o rapor CHP liderinin olası bir baskın seçim karşısında Hatay siyasetinde önemli kararlar almasının önünü açabilir.Tıpkı kaynağımın detaylar konusunda sır vermeyerek gösterdiği tutumda,bana Albert Eınsteın’ın sözünü hatırlatarak “Aynı Şeyi Tekrar Tekrar Yapmak ve Farklı Sonuçlar Beklemek Deliliktir” yorumuyla konuyu noktalaması gibi.Bu arada Cumhurbaşkanı’nın yapması beklenen kabine değişikliğinin hemen ardından CHP liderinin karşıt bir hamle ile MYK’da önemli değişiklikler yapmaya hazırlandığını ifade etmek isterim.Yani bu durumda siyasette kartlar yeniden karılacak anlamına geliyor.
