Genel

AK Parti Sözcüsü Çelik: Papa'nın son mesajı, Gazze çerçevesinde son derece hakkaniyetli ve doğru bir mesajdı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Papa'nın Hristiyan alemine ve bütün insanlara seslendiği son mesajı, Gazze çerçevesinde son derece hakkaniyetli ve doğru bir mesajdı." dedi.

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, AK Parti Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.

MKYK'da, Yenişehir Belediye Başkanı Ercan Özel ile Karacabey Belediye Başkanı Fatih Karabat'ın AK Parti'ye katıldığını ifade eden Çelik, Özel ve Karabat ile yerel yönetimler konusunda AK Parti'nin hizmetin adresi olması yönündeki güçlü iradesinin aynen devam edeceğini söyledi.

AK Parti belediyeciliği açısından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının bir referans ve örnek olduğunu vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığı, AK Parti belediyeciliği açısından her zaman halkla buluşma, halka doğru hizmetler götürme ve yerelden genele doğru demokrasiyi güçlendirme, halkın iradesini güçlendirme, hak temelli bir takım hizmetlerin yerine getirilmesi bakımından yol göstericidir. Bütün belediye başkanlarımızla, demokrasinin asli temelini oluşturan yerelden genele doğru vatandaşımızın sokaklarda, beldelerde, en kılcal damar diyebileceğimiz alanlarda görüşlerini, iradesini dinleyerek yerel yönetimlerden genele doğru bu şekildeki siyasetimizi sürdürmeye devam edeceğiz."

Papa'nın vefatı

Çelik, Papa Franciscus'ın hayatını kaybetmesi nedeniyle Vatikan devleti ve bütün Hristiyanlara, Katolik alemine başsağlığı diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti sırasında Papa Franciscus ile tanıştığını dile getiren Çelik, şunları ifade etti:

"Yıllar evvel ABD'nin büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma konusunda verdiği karardan sonra ortaya koyduğu sağduyulu irade, Papa'nın bütün bu süreçlerde son derece dengeli, güçlü ve hakkaniyetli mesajlarının bir örneğiydi. Yine son mesajı da Gazze ile ilgili oldu. Gazze ile ilgili mesajında, 'Silahsız sivillerin, okulların, hastanelerin veya yardım çalışanlarının hedef alınması karşısında sessiz kalamayız. Bunlar hedef değil, nefes alan, onuru olan insanlar. Silahlar sussun, rehineler serbest bırakılsın, açlık çeken halka yardım ulaştırılsın. İnsanlar barış dolu bir gelecek istiyor.' diyordu. Papa'nın Hristiyan alemine ve bütün insanlara seslendiği son mesajı, Gazze çerçevesinde son derece hakkaniyetli ve doğru bir mesajdı."

Sırrı Süreyya Önder'in sağlık durumu

Çelik, dostu, TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in geçirdiği rahatsızlıktan dolayı son derece üzgün olduklarını belirtti.

Alanında en iyi doktorların Önder'e gerekli müdahaleleri yaptığını, tedavi sürecinin büyük bir hassasiyetle yürütüldüğünü aktaran Çelik, şunları kaydetti:

"Sırrı Bey ile uzun zamandır tanışırız. Felsefe, sanat, siyaset konusunda uzun yıllardır sohbetlerimizin olduğu bir arkadaşımız. Onun rahatsızlığı, dokunduğu insanların, Türkiye'de toplumsal birliğimizin, kardeşliğin güçlenmesi bakımından yapmaya çalıştıklarının herkesin hafızasında parça parça nasıl yer ettiğini ve bunun nasıl takdir edildiğini gösterdi. Türkiye'nin 'Terörsüz Türkiye' hedefine ulaşması bakımından ortaya koyduğu kıymetli yaklaşımın nasıl takdir edildiği, şimdiye kadar sanat, siyaset, düşünce alanında ortaya koyduklarının iz bıraktığı ve sağlığına kavuşmasıyla birlikte devam etmesinin arzulandığı görülmüş oldu. Dostumuza acil şifalar diliyoruz. Terörsüz Türkiye sürecini güçlü bir şekilde sahipleniyordu."

"Kem söz söyleyenleri kendileriyle baş başa bırakmak lazım"

Çelik, Önder ile Terörsüz Türkiye sürecinin devam ettiği son zamanlarda, Meclis çalışmaları bittiğinde buluştuklarını, gece yarılarına kadar süren sohbetlerinin olduğunu dile getirdi.

Bu sohbetlerde zaman zaman Önder'in sağlık durumunun gündeme geldiğini aktaran Çelik, şunları kaydetti:

"Sağlığı konusunda hassas olması gerektiğini söylerdik. Doktorları, ortak arkadaşlarımız. Onlarla da düzenli bir şekilde tedavi alması gerektiğini ifade ederdik. 'Ecel ölüme manidir, şu işin sonucunu bir görelim, sağlığımıza daha çok kuvvetle asılırız.' derdi. Biz de bu işleri sonuca ulaştırmak için sağlıklı olmak gerektiğinden sürekli bahsettik. Dua ediyoruz. Muhterem annesine, kızı Ceren'e, kardeşlerine, bütün sevenlerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. İnşallah sağlığına kavuşacak. Enerjisiyle, güler yüzlülüğüyle, bütün bu süreçlerde köprü kurma kabiliyetiyle, ne olursa olsun umudu ayakta tutan ve konuya sahiplenen yaklaşımıyla, gülümsemesiyle, umuduyla en kısa zamanda tekrar aramızda görmek istiyoruz. Bu vesileyle birtakım kötü, çirkin tartışmalar, yaklaşımlar söz konusu oldu. Bu hepimizi üzdü ama bunların üzerinde durmaya gerek yok. İyi şeyleri, iyi yaklaşımları, kardeşliği, doğru sözleri öne çıkarmak lazım. Kem söz söyleyenleri kendileriyle baş başa bırakmak lazım."

"Yakın zamanda 'Terörsüz Türkiye' sürecinin hayata geçeceğini hep beraber göreceğiz"

Geçmişte bazı uygulamalar sebebiyle Kürt vatandaşların üzerindeki ret, inkar ve asimilasyon politikalarını, hükümetleri döneminde büyük demokratik reformlara imza atarak kaldırdıklarını anımsatan Çelik, bunun üzerindeki vesayetin kalkması için, çok riskli zamanlarda, siyasi suikast tehditlerine rağmen bu yolu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde yürüdüklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ortaya koyduğu irade ve tarihi çağrıyla yepyeni bir sayfa açıldığını belirten Çelik, özellikle dünyanın içinden geçtiği kaos ortamı göz önüne alındığında, toplumsal birliği derinleştirmenin, demokrasi ölçeğini büyütmenin, bölgedeki halklarla, yakın komşularla ve farklı halklarla daha çok dayanışma içerisinde olmanın ne kadar kıymetli olduğunun herkes tarafından görüldüğünü kaydetti.

Etrafı kana bulamak, kaos çıkarmak, bölgede fitne siyaseti yoluyla kendi çıkarlarını garanti altına almak için bölge halklarına dönük birtakım felaket senaryoları getirmek isteyen odakların faaliyet halinde olduğuna dikkati çeken Çelik, "Devletimiz ve siyasi tecrübemiz bütün bu müktesebata sahiptir. Şimdiye kadar bu geçtiğimiz zaman içerisinde defalarca bunlarla mücadele ettik. Bölge halklarının başına felaket getirmeye çalışanlara karşı bu dirayetli duruşu gösterdik." diye konuştu.

Çelik, "Terörsüz Türkiye" hedefinin öncelikle vatandaşların faydasına olacağına işaret ederek, "İnşallah yakın zamanda birtakım gelişmelerle birlikte 'Terörsüz Türkiye' sürecinin doğru hedeflere, doğru zamanlarda hem ülkemizin yararına olacak hem vatandaşlarımızın ortak gelecek idealine katkı sağlayacak hem de bölge halklarının dayanışmasına ve barışına katkı sağlayacak şekilde hayata geçeceğini hep beraber göreceğiz." ifadelerini kullandı.

"Terörsüz Türkiye, siyasetin yeni ufuklara ulaşması açısından önemli"

Türkiye'ye yakın bölgelerdeki savaşları, Suriye'de Esed rejiminin sona ermesinin ardından yaşanan olayları, İsrail'in Lübnan ve Suriye'deki operasyonlarını, Netanyahu hükümetinin Gazze'deki soykırımını hatırlatan Çelik, en son ABD Başkanı Donald Trump'ın getirdiği yeni gümrük tarifeleriyle bütün güç dengelerinin yeniden ele alınacağı bir döneme girildiğini söyledi.

Türkiye'nin bütün bu tablonun merkezinde yer aldığına dikkati çeken Çelik, ülkenin en büyük gücünü vatandaşların birliği ve dirliğinden aldığını vurguladı.

Çelik, Türkiye'nin devlet ajandasının ve aklının berrak bir şekilde çalıştığının, kendi gündemine hakim olduğunun altını çizerek, Terörsüz Türkiye'nin, Türkiye'nin demokratik ölçeğinin büyümesi, siyasetin yeni ufuklara ulaşması açısından da önemli olduğunu ifade etti.

Demokrasiden bir taviz olmaksızın, devletin nitelikleri ve milletin tanımı konusunda herhangi bir tartışma, müzakere, pazarlık, al-ver süreci bulunmaksızın, "ortak gelecek, vatan ve değerler" idealini daha da güçlendirecek şekilde bütün bu süreçlerin gelecek dönemde de yürütüleceğini dile getiren Çelik, "Bunun dışarıya yansımasına baktığınızda da güç dengesinin yeniden şekillendiği bir ortamda, herkes bölge halklarına yeni felaketler üretirken, bir tek Türkiye'nin bölge halkları arasında daha çok dayanışma, birliktelik, dirlik, ve ortak refah üretme konusundaki iradesinin pozitif olarak ayrıştığını ve bunun herkes tarafından takdir edildiğini görüyoruz." diye konuştu.

Çelik, Türkiye'nin devlet aklıyla, sabırla, teenniyle bütün bu meseleleri iyi bir şekilde değerlendirerek, hızlı ve etkili adımlar atarak sonuçlara ulaşacağını söyledi.

"Bu meseleyi yakın şekilde takip etmeye devam edeceğiz"

Uyuşturucuyla mücadelenin önemine işaret eden Çelik, İçişleri Bakanlığının bu konuda "Narkokapan" adıyla bir operasyonu hayata geçirdiğini, bu kapsamda yüksek teknik takibin yapıldığını ve İHA'ların da katkılarıyla 700'e yakın uyuşturucu tacirinin gözaltına alındığını hatırlattı.

Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının koordinasyonunda zehir tacirlerinin toplum gündeminden çıkarılması konusunda etkili sonuçlar üretildiğinin altını çizen Çelik, "Vatandaşlarımızın bize dönük bu çerçevedeki uyarılarını her zaman aklımızda tuttuğumuzu ve bu meseleyi en yakın şekilde takip etmeye devam edeceğimizi ifade ediyoruz." şeklinde konuştu.

Normal Doğum Eylem Planı

Çelik, toplantının ardından açıklamalarda bulundu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"Normal Doğum Eylem Planı"na ilişkin soru üzerine Çelik, "Burada düşünülen şey annenin ve çocuğun, bebeğin sağlığını düşünme ve bu çerçevede bir yaklaşım geliştirme konusundadır." diye konuştu.

Konunun uzun zamandır dünyada da tartışıldığını, bu konuda hekimlerin karar vermesinin gerekliliğini vurgulayan Çelik, "Buradaki temel yaklaşım, hem annenin hem bebeğin sağlığını düşünerek gereksiz cerrahi müdahalelerin olmaması gerektiği konusunda bir hassasiyet geliştirmekle ilgilidir. Yoksa kadınlarımıza dönük bir dayatma ya da onların tercihlerine dönük bir müdahale gibi algılanması, bunun bazı siyasiler tarafından böyle sunulmaya çalışılması doğru değil." değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, konuyla ilgili "yanlış değerlendirme" yapılmamasını arzu ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Gerekli olmayan zamanlarda endikasyon üretecek şekilde birtakım tıbbi müdahaleler yapılıyor. Aslında bu tıbbi de değil gayri tıbbi bir müdahale olmuş oluyor. Tabii ki annenin, bebeğin sağlığı söz konusuysa doktor kararıyla bu işlemlere uygun yol her zaman mümkündür. Bunların yapılması söz konusu olacaktır. Burada önemli olan annenin ve bebeğin sağlığının korunmasıdır. Onun dışında ise gereksiz cerrahi müdahale, gereksiz bir şekilde başka sonuçlar doğuracak bir şey olmasın diye bu normal doğum konusunda farkındalık üretmek ve hassasiyet üretmek için bu cümleler kuruluyor, bu kampanyalar yapılıyor. Burada bizim için esas olan tabii ki annenin ve bebeğin sağlığının korunması ve hiçbir vatandaşımıza dönük olarak gerekli olmayan bir cerrahi işlemin söz konusu olmamasıdır. Onun dışında kadınlara dayatma yapılıyor ya da işte müdahale ediyor gibisinden yaklaşımlar doğru değildir."

"Ölçü AK Parti'dir, AK Parti'nin yaptığı mitingdir"

AK Parti Sözcüsü Çelik, "CHP'nin Yozgat mitingine CHP yöneticilerinin taşındığı" yönündeki açıklamaların anımsatılması üzerine, bu konuda kendilerini ilgilendiren bir tarafın bulunmadığını söyledi.

CHP'li siyasetçiler ve yayın organlarının, CHP'nin Yozgat mitingini AK Parti'nin aynı yerde yaptığı mitingle kıyasladıklarını dile getiren Çelik, "Demek ki burada ölçü AK Parti'dir, AK Parti'nin yaptığı mitingdir. Biz meydanların partisiyiz, kitlelerin partisiyiz. Bu açıdan bakıldığında biz, kitlelerin partisi, meydanların partisi, büyük demokrasi yürüyüşlerinin, büyük demokrasi buluşmalarının, seçimlerdeki büyük demokratik başarıların partisi olarak Türkiye'nin en önemli referansı olmaya devam ediyoruz. Muhalefet partileri yaptığı mitingleri bile AK Parti'nin, Cumhur İttifakı'nın yaptığı mitinglerle mukayese etme ihtiyacı hissediyorlar." dedi.

"Sürecin belli bir aşamaya geldiği birtakım gelişmeler olabilir"

AK Parti Sözcüsü Çelik, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in geçirdiği rahatsızlık hatırlatılarak, "İmralı heyetinin dördüncü kez bir ziyarette bulunduğunu biliyoruz. Bu ziyaretin ardından süreç hızlanır mı?" sorusuna, "İnşallah bu ay içerisinde bu sürecin belli bir aşamaya geldiği birtakım gelişmeler olabilir. Tabii bu süreçlerin belli bir takvimi yok." dedi.

Belli şeylerin olgunlaşmasıyla bazı şeylerin gündeme geldiğine işaret eden Çelik, "Bu ziyaret trafiği dahil olmak üzere bütün bunlar şununla ilgilidir, sonuçta Türkiye bu 'Terörsüz Türkiye' hedefine ulaşsın. Terör örgütünün İmralı'dan yapılan çağrıdan sonra kongresini toplaması ve kendisini feshetmesi bir dönüm noktası olacaktır. Silahların bırakılması bu çerçevede bir dönüm noktası olacaktır." ifadelerini kullandı.

Bölücü terör örgütünün silah bırakmasının bölgeyi terör üzerinden istikrarsızlaştırmak isteyenlerin aleyhine olduğunu vurgulayan Çelik, "Bölgede daha çok dayanışma, daha çok kardeşlik isteyenlerin, Türkiye'nin içinde birlik ve dirliğin pekişmesini isteyenlerin ve yakın coğrafyamızda kardeşliğin, dayanışmanın güçlenmesini isteyenlerin de lehine bir durum ortaya çıkaracaktır." diye konuştu.

AK Parti içerisinde sürecinin yakından takip edilmesi adına kurulmuş bir heyetin bulunduğunu aktaran Çelik, şöyle devam etti:

"Bu heyet söyleyebilirim ki hemen hemen günaşırı toplantı yaparak bu süreci yakından takip ediyor. Dediğim gibi bunu Türkiye'nin hem kendi açısından hem de bölgedeki dayanışma ve bölgedeki felaket senaryolarının engellenmesi açısından stratejik bir kazanım olarak değerlendiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın ve Sayın Bahçeli'nin ortaya koyduğu irade bunu güçlü bir şekilde sahiplenmektedir. DEM Parti'nin yaptığı ziyaretler çerçevesinde de burada bütün görüşler açık bir şekilde konuşulmuştur."

"Bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalışan odakların faaliyetleri de zeminsiz kalacaktır"

Konuyla ilgili muhalefet tarafından yanıltıcı yaklaşımların gündeme getirildiğini söyleyen Çelik, şunları kaydetti:

"Burada doğru siyaset üretmek lazım. Normal doğum meselesinden işte bu sürece kadar birçok alanda maalesef yalan siyaseti diyebileceğimiz birtakım işlere imza atılıyor. Buradaki esas mesele, Türkiye'nin içerisinde uzun zamandır demokrasinin ölçeğini büyüterek herhangi bir şekilde etnik temelli oluşturulmaya çalışılan bütün problemlerin önüne geçilmesi. Bizim yaklaşımımız baştan beri bu şekildedir. Burada iki nokta vardır. Bir tanesi kültürel problemlerin, yani gerek etnik alanda gerek mezhebi alanda gerek kimlik alanındaki kültürel problemlerin çözümü. Tek tek, tekil bir şekilde meselelerin ele alınması değil, daha yüksek bir perspektiften demokrasinin ölçeğinin büyütülmesi çerçevesindedir. Onun da etnik ya da mezhebi ya da kimlikçi birtakım referanslarla değil, demokratik standartların yükseltilmesi ile yani reform siyasetiyle yapılması gerekir.

Bölge açısından baktığımızda ise terör örgütlerinin birtakım odaklar tarafından bölgeyi istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerine karşı terör örgütlerinin denklemden çıkarılması ve bölge halkları arasındaki dayanışmanın daha kuvvetli hale getirilmesi söz konusu olduğunda bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalışan odakların faaliyetleri de zeminsiz kalacaktır."

"Arınç'ın söyledikleri AK Parti'yi temsil eden görüş değil"

Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç​​​​​​​'ın katıldığı bir televizyon programında, İstanbul Büyükşehir Belediyesindeki yolsuzluk ve terör soruşturmalarına ilişkin değerlendirmelerine ilişkin soru üzerine Çelik, Arınç'ın görüşlerinin AK Parti'yi yansıtmadığını vurguladı.

Çelik, "Bülent Bey'in söyledikleri AK Parti'yi, kurumlarını temsil eden görüş değil. Bunlar Bülent Bey'in kişisel görüşleri, dolayısıyla o değerlendirmeyi kendisine sormak gerekir. Bu şekilde değerlendirilen görüşlerin, AK Parti'nin kurumsal görüşleriyle hiçbir ilgisi yoktur." ifadelerini kullandı.


Muhabir: Mümin Altaş