CENEVRE (AA) - Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (BMAEK) İç Ulaşım Komitesi 87. Oturumu, BM Cenevre Ofisi'nde başladı.

Komite kapsamında Türkiye ve Hollanda ev sahipliğinde "2030'a Giden Yolda İç Taşımacılığın Başarıları ve Zorlukları" başlıklı üst düzey katılımlı oturum yapıldı.

Bakan Uraloğlu, burada Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen "Bölgesel Ulaşım Bağlantısallığı" başlıklı panelde konuşma yaptı.

Bölgesel ve bölgeler arası ulaşım bağlantılarının güçlendirilmesi konusunu ele almak üzere bir araya geldiklerinin altını çizen Uraloğlu, bu önemli platformu sağlayan BMAEK İç Ulaşım Komitesine ve katılımcılarına teşekkür etti.

Uraloğlu, "Ulaşım ve lojistik sistemleri, ekonomik kalkınmanın temel taşlarından biridir. Güçlü ve entegre bir ulaştırma ağı, yalnızca ticareti kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda bölgeler arasında ekonomik fırsatların daha adil dağılmasını ve daha kapsayıcı bir büyümenin gerçekleşmesini sağlar." dedi.

Son yıllarda, küresel ölçekte yaşanan gelişmelerin ulaştırma sistemlerinin kırılganlığını gözler önüne serdiğini kaydeden Uraloğlu, Kovid-19 salgını, Süveyş Kanalı’ndaki kaza, Rusya-Ukrayna Savaşı, Kızıldeniz'deki güvenlik riskleri ve Panama Kanalı'ndaki kuraklık gibi gelişmelerin, ulaşım ağlarının ne kadar hassas dengeler üzerine kurulu olduğunu ve tek bir krizin bile küresel ticareti ciddi oranda aksatabileceğini açıkça gösterdiğini belirtti.

"Odaklanmamız gereken husus, koridorların performansını artırmak olmalı"

Uraloğlu, şöyle devam etti:

"Bu krizler, ulaşım koridorlarının yalnızca ekonomik bir zorunluluk değil, aynı zamanda stratejik bir gereklilik olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır. Günümüz dünyasında, alternatif rotalar oluşturmak, ulaşım modlarını çeşitlendirmek ve ulaştırma ağlarını daha dayanıklı hale getirmek kaçınılmaz bir öncelik haline gelmiştir. Dünya ticaretinin artışı ile birlikte deniz yolu taşımacılığı da artmıştır ve beraberinde gemilerin boyutları da büyümüştür. Ancak kara üzerinden yapılan bölgeler arası taşımacılık aynı oranda artmamıştır. Dolayısıyla kara üzerinden yapılan taşımaların arttırılması her daim bir ihtiyaçtır. Bu tespiti yaptığımızda, kara üzerindeki ulaştırma güzergahları arasında bir rekabetin yaşanmasının gerçekçi olmadığını, mevcut hatlardaki kapasitenin artırılması ve yeni güzergahların devreye alınması durumunda dahi tüm alternatiflere yetecek talebin beraberinde geleceğini ön görebiliriz. Bu noktadan sonra odaklanmamız gereken husus ise koridorların performansını artırmak olmalıdır. İçin de bulunacağımız yarış da bu olmalıdır. Bunu sağlayabilirsek yalnızca ticari faydalar sağlayan bir eylemler silsilesine içerisinde bulunmuş olmayacağız."

Uraloğlu, ulaştırma koridorlarını güçlendirerek aynı zamanda bölgeler arası ekonomik eşitsizliklerin azaltılması, az gelişmiş bölgelerin pazarlara erişiminin kolaylaştırılması ve sürdürülebilir kalkınmanın teşvik edilmesi açısından ciddi katkılar sağlanacağının altını çizdi.

Gelişmiş ulaşım bağlantılarının, uzak bölgeleri ekonomik merkezlere bağladığını söyleyen Uraloğlu, bu durumun yatırımların daha dengeli dağılmasını sağladığını bildirdi.

Trump, Ukrayna'dan 500 milyar dolar değerinde nadir toprak elementi istediğini söyledi Trump, Ukrayna'dan 500 milyar dolar değerinde nadir toprak elementi istediğini söyledi
Ulaşım sistemlerinin geliştirilmesine vurgu

Uraloğlu, "Altyapı farklılıkları, düzenleyici engeller ve sınır geçişlerindeki uyumsuzluklar, ulaştırma sistemlerinin tam kapasiteyle çalışmasını engellemektedir. Bu engelleri aşmak için güçlü bölgesel işbirlikleri, ortak standartlar ve modernizasyon projeleri gerekmektedir. Bu noktada, Ulaştırma İç Komitesinin 2030 Stratejisi, ulaştırma bağlantılarının geliştirilmesi için somut bir yol haritası sunmaktadır. Demir yolu taşımacılığının güçlendirilmesi, ulaştırma altyapılarının modernizasyonu, 'çok modlu taşımacılık sistemlerinin' yaygınlaştırılması ve sınır geçişlerinin kolaylaştırılması, bu stratejinin temel hedefleri arasındadır. Ulaştırma İç Komitesinin rehberliğinde geliştirilen uluslararası çerçeveler, ulaştırma bağlantılarının daha etkin hale getirilmesine katkı sağlamaktadır." dedi.

Sadece altyapı yatırımları yapmanın yeterli olmadığını belirten Uraloğlu, mevcut ortamda dijitalleşme, akıllı lojistik ve sınır geçişlerinde prosedürlerin sadeleştirilmesinin, ulaştırma sistemlerini daha hızlı, daha verimli ve daha sürdürülebilir hale getirmek için hayati öneme sahip olduğunu söyledi.

Uraloğlu, "Önümüzdeki süreçte ulaşım sistemlerinin yalnızca genişletilmesi değil, daha sürdürülebilir, güvenli ve akıllı hale getirilmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bu dönüşüm, yalnızca fiziksel altyapıyı geliştirmekle değil, aynı zamanda dijitalleşme, çok taraflı işbirliği ve politika uyumu ile sağlanabilir. Dayanıklı, verimli ve sürdürülebilir bir ulaştırma sisteminin oluşturulması için birlikte çalışarak çözümler geliştirmemiz gerekiyor. İç Ulaşım Komitesi ve BMAEK’nin sunduğu yasal çerçeveler ve politika önerileri, ülkelerimizin bu hedeflere ulaşmasında önemli bir rehber olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Uraloğlu, burada Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen "Bölgesel Ulaşım Bağlantısallığı" başlıklı panelde yaptığı konuşmanın ardından soruları yanıtladı.

Bölgesel bağlantısallığın önündeki engelleri aşmak ve entegrasyonu güçlendirmek adına bugünkü tartışmaların önemli bir yol gösterici olduğunu kaydeden Uraloğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye farklı düzenleyici çerçevelere ve yasal rejimlere sahip Avrupa, Asya ve Orta Doğu ülkeleriyle doğrudan temas halinde olan bir ülke konumundadır. Bu durum, sınır ötesi taşımacılığımızın pek çok değişkene sahip olmasını beraberinde getirmekte ve düzenlemelerdeki uyumsuzluklardan kaynaklanan aksaklıkların orta çıkma ihtimalini artırmaktadır."

Bakan Uraloğlu, özellikle sınır geçişlerinde gümrük işlemlerinin uzun sürmesi, altyapı farklılıkları ve taşımacılıktaki dijitalleşme seviyelerinin ülkeden ülkeye değişmesinin, kesintisiz taşımacılığı zorlaştıran başlıca etkenler olduğunu vurguladı.

"Bu zorlukları aşmak adına öncelikli hedefimiz, kara yolu ve demir yolu bağlantılarımızı güçlendirerek kesintisiz taşımacılığı sağlamak ve sınır geçişlerini daha verimli hale getirmektir." ifadesini kullanan Uraloğlu, Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı, İstanbul'un Anadolu yakasından Bulgaristan sınırına çift hat hızlı demir yolu Projesi, Basra Körfezi'nden Avrupa'ya Kalkınma Yolu Projesi ve Kars-Nahçıvan Demir Yolu Projesi ile Zengezur bağlantısının sağlanmasının, bu hedef doğrultusunda hayata geçirilen stratejik yatırımlar olduğunu aktardı.

"BMAEK’nin düzenleyici enstrümanları da bu süreçte rehber niteliğinde olmaktadır"

Uraloğlu, altyapının varlığı kadar bunun uluslararası lojistik zincirlerine entegre edilmesinin de büyük önem taşıdığına işaret ederek şunları söyledi:

"Bu noktada, sınır geçişlerinde gümrük prosedürlerinin hızlandırılması ve bürokrasinin azaltılması için ikili ve çok taraflı iş birlikleri büyük önem arz etmektedir. Bu etki o kadar büyük ki, bazı bölgelerde altyapı yatırımlarının gayrisafi milli hasılaya etkisinin sınır geçişi ve tarife düzenlemeleri ile 4-5 katına çıktığı görülmektedir. Bu, yadsınamayacak bir etkidir. Bu sebeple bölgemizde bulunan ülkelerle sınır geçişleri ve tarifler üzerinde iyileştirme çalışmalarını aralıksız yürütüyoruz. Türkiye olarak, komşu ülkelerle yürüttüğümüz ulaştırma ve ticaret kolaylaştırma anlaşmalarını artırarak sınır geçişlerinde harmonizasyon sağlamayı hedefliyoruz. BMAEK’nin düzenleyici enstrümanları da bu süreçte rehber niteliğinde olmaktadır."

Sınır ötesi taşımacılığın kesintisiz hale gelmesi için sadece altyapı yatırımları yapmanın yeterli olmadığına vurgu yapan Uraloğlu, bu yatırımların düzenleyici çerçevelerle desteklenmesinin, gümrük süreçlerinin kolaylaştırılmasının ve dijital sistemlerin yaygınlaştırılması büyük önem taşıdığının altını çizdi.

"Türkiye yakın işbirliğini öncelemeye devam edecek"

Uraloğlu, "Türkiye olarak, bu mekanizmaları güçlendirmek için hem ikili hem de bölgesel düzeyde daha yakın iş birliği içinde olmayı önceliklendiriyoruz. Ulaştırma bağlantılarının komşularımızla yalnızca ticari faydalar sağlamadığına, aynı zamanda ülkemizin farklı bölgeleri arasında dengeli kalkınmayı desteklediğine inanıyoruz. Bölgesel bağlantısallık, daha az gelişmiş bölgelerin ekonomik aktivitelere entegre edilmesini sağlayarak onları kalkınmanın bir parçası haline getirebilir. Bu doğrultuda, Bakü-Tiflis-Kars Demir Yolu Hattı ve Kars Lojistik Merkezi kritik bir örnek teşkil etmektedir. Bu projeler yalnızca Türkiye’nin doğusunu komşu ülkelerle bağlamakla kalmayıp aynı zamanda Doğu Anadolu’daki illerin ticaret ve iş akışına katılımını artırmaktadır." diye konuştu.

Ulaştırma projelerinin yalnızca ekonomik merkezlere hizmet eden bir araç olmaktan çıkarak kalkınmayı dengeleyen bir unsur haline gelmesinin gerektiğine inandıklarının altını çizen Uraloğlu, bunun için ulaştırma altyapısını yatırım, üretim ve istihdam politikalarıyla destekleyerek bölgesel kalkınmayı güçlendirmeyi amaçladıklarına işaret etti.

Uraloğlu, Cenevre'de mevkidaşlarıyla da görüştü

Uraloğlu, temaslarına ilişkin X'ten paylaşımlarda bulundu.

Kırgızistan Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Syrgabaev Absattar ile görüşmesine dair Uraloğlu, "Mevkidaşımla Kalkınma Yolu Projesi ve ticaret koridorları üzerine verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Ulaştırma ve altyapı alanında işbirliğimizi güçlendirmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Uraloğlu, Hollanda Çevre ve Toplu Taşıma Bakanı Chris Jansen ile görüşmesine ilişkin ise şunları kaydetti:

"Ulaştırma ve altyapı alanındaki işbirliklerimizi güçlendirmek, sürdürülebilir ulaşım çözümleri ve toplu taşıma politikaları üzerine fikir alışverişinde bulunduk. Verimli geçen toplantımızın ülkelerimiz için hayırlı olmasını diliyorum."


Muhabir: Muhammet İkbal Arslan

Kaynak: aa