DÜZCE (AA) - Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) 25 devlet üniversitesinin bulundukları bölgenin dinamiklerine odaklanan projeler hazırlamaları amacıyla 2016'da hayata geçirdiği "Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması Programı" kapsamında Düzce Üniversitesi'ne (DÜ), sağlık ve çevre teknolojileri misyonu yüklendi.

Üniversite bünyesinde 9 yıl önce başlatılan çalışmalarla, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi (GETAT), GETAT Ürünleri Üretim Merkezi, Düzce Üniversitesi Fındık Araştırma ve Uygulama Merkezi (DÜFAM), Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma ve Geliştirme Merkezi (DAGEM), Süs ve Aromatik Bitkiler Üretim, Uygulama ve Araştırma Merkezi, Tarımsal Atıkların Endüstriye Geri Kazanımı Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜTAGAM) kuruldu.

GETAT Ürünleri Üretim Merkezi'nde, gıda takviyesi ve kozmetik gibi doğal içerikli ürünleri araştırma, geliştirme ve üretimini yapmak üzere kurulan laboratuvarda, bölgesel zirai ürünler başta olmak üzere çeşitli bitkilerin biyokimyası araştırılıp ürüne dönüştürüldü.

Misyon doğrultusunda fındık ve arıcılık alanında bölge halkı için düzenlenen eğitim seminerlerinden 1000'i aşkın kişi yararlandı, eğitimleri tamamlayan 15 kadın girişimci iş yerlerini açtı.

Kupa uygulaması, sülük tedavisi, akupunktur, hipnoz, larva tedavisi, ozon uygulaması, mezoterapi, apiterapi, fitoterapi ve müzik terapi gibi yöntemlerin uygulandığı GETAT'tan bugüne kadar 5 binden fazla hasta faydalandı.

Son 5 yılda ortalama 450 lisansüstü tez tamamlandı, bu projelerde 300'den fazla akademisyen görev aldı. Her yıl onlarca öğrenciye kısmi zamanlı iş imkanı verilen araştırma merkezleri ve laboratuvarlarda, bu sene İŞKUR Gençlik Programı'nın desteğiyle 50'ye yakın öğrenci istihdam edildi.

ABD Dışişleri Bakanı Rubio, bugün Ruslarla Ukrayna ile ateşkes konusunda konuşacağını söyledi ABD Dışişleri Bakanı Rubio, bugün Ruslarla Ukrayna ile ateşkes konusunda konuşacağını söyledi

Doğal içerikli ürünlerin geliştirilebileceği laboratuvar kuruldu

DÜ Sağlık ve Çevre Teknolojileri Misyonu Koordinatörü ve Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emine Tekin, AA muhabirine, üniversitenin, YÖK'ün programına ilk seçilen pilot iller arasında yer aldığını belirtti.

Üniversitede çevre ve sağlık teknolojileri konusunda ihtisaslaşma kabul edildiğinde ilk GETAT merkezinin kurulduğunu anlatan Tekin, geleneksel tamamlayıcı tıbbın son yıllarda dünyada ve Türkiye'de popülerlik kazandığına değindi.

Tekin, herkesin bu alana merak duyduğunu, destek alabilecekleri, çeşitli terapiler ve uygulamalar yapabilecekleri merkezleri araştırdığını ancak güvenilir ve denetimli yerler bulmakta zorlandığını vurgulayarak, "Üniversitemizde tıp fakültesi olduğu için GETAT kurulduktan sonra geleneksel tedavi yöntemleri, akupunktur, ozon tedavisi gibi yöntemler son derece güvenilir ve hassas şekilde bölge halkının hizmetine sunuldu." diye konuştu.

Tarımsal atıkların değerlendirildiği merkezde, kentte üretimi yaygın olarak yapılan fındığın zuruf ve dallarının kompost gübreye dönüştürüldüğünü belirten Tekin, bunun yanı sıra şitake, reishi gibi katma değeri yüksek mantarlar yetiştirdiklerini söyledi.

Tekin, laboratuvar ortamında doğal içerikli ürünlere yönelik çalıştıklarını, kozmetik ve gıda takviyesi gibi doğal içerikli ürünleri geliştirebilecekleri laboratuvarın kurulduğunu ifade etti.

Projeler, kadınların ve öğrencilerin ekonomik hayata katılımını teşvik ediyor

Prof. Dr. Emine Tekin, araştırma merkezlerinde bölge halkının bilinçlendirilmesi ve farkındalıklarının artırılmasına yönelik eğitimler verildiğini, bu sayede girişimcilik ruhlarının ortaya çıkarıldığını vurguladı.

Arıcılık merkezinin özellikle Yığılca'da bölge halkına eğitimler verdiğinden bahseden Tekin, şöyle devam etti:

"Arıcılığın yaygınlaştırılması ve katma değeri yüksek üretim için çiftçiye destek sağlanıyor. DÜFAM da fındık üretimi yapan çiftçilere eğitimler veriyor. Deneyimlerini artırıyor ve problemlerine çözüm bulmaya çalışıyor. Özellikle budama ve tek ağaç sistemi üzerine verdikleri eğitimlerle fındık üretiminin daha verimli hale gelmesi sağlanıyor. Üretim yaparken bazı firmalarla da işbirliği içerisine giriyoruz, önceliği kadın girişimcilerimize veriyoruz. Arıcılık ve fındık alanında aldıkları eğitimlerle kendi işlerini kurup, ürün geliştiren kadınlar ve öğrencilerimiz var."

Tekin, projelerin, üniversite öğrencileri ve akademisyenlere de katkıda bulunduğuna değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Öğrencileri olabildiğince her projeye dahil etmeye çalışıyoruz. Zaten İŞKUR'un da desteklediği, öğrencilerin üniversitelerde yarı zamanlı çalışmasına yönelik program var. Biz de koordinatörlüğümüzde öğrencilerimize bu fırsatları veriyoruz. Bu şekilde hem bilimsel becerileri artıyor hem de akademik çalışmaların ürüne döndüğünü görünce girişimcilik yönleri ortaya çıkmış oluyor. Aynı şekilde çalışmaların bölge halkına ve ülke ekonomisine katkıda bulunduğunu gören akademisyenler de daha çok motive oluyor."


Muhabir: Göksel Cüneyt İğde

Kaynak: AA