WASHINGTON (AA) - IMF'den yapılan açıklamada, Japonya ekonomisine ilişkin 4. madde konsültasyonu kapsamındaki denetimin öncü bulguları paylaşıldı.

Açıklamada, 30 yıl boyunca sıfıra yakın seyreden enflasyonun ardından Japonya ekonomisinin sürdürülebilir bir şekilde yeni bir dengeye yaklaşabileceğine dair işaretler olduğu belirtildi.

Enflasyonun iki yılı aşkın bir süredir Japonya Merkez Bankasının (BoJ) yüzde 2'lik hedefini aşmış durumda olduğu aktarılan açıklamada, sıkı bir iş gücü piyasasının 1990'lardan bu yana en güçlü ücret artışını sağladığı kaydedildi.

Açıklamada, "Ancak Japonya, yaşlanan nüfusu ve yüksek kamu borcundan kaynaklanan zorluklarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor." değerlendirmesi yer aldı.

IMF'nin açıklamasında, politika önceliklerinin enflasyon beklentilerini yeniden çıpalamak, mali tamponları yeniden inşa etmek ve potansiyel büyümeyi desteklemek için iş gücü piyasası reformlarını ilerletmek olduğu aktarıldı.

Ekonomik büyümenin bu yıl hızlanması bekleniyor

Japonya'nın ekonomik büyümesinin 2025'te hızlanmasının ve enflasyonun üzerinde ücret artışının hanehalkının harcanabilir gelirini artırmasıyla özel tüketimin daha da güçlenmesinin beklendiği belirtilen açıklamada, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 1,1 ve gelecek yıl yüzde 0,8 büyümesinin tahmin edildiği kaydedildi.

Büyümeye yönelik risklerin aşağı yönlü olduğuna işaret edilen açıklamada, dış tarafta küresel ekonomideki yavaşlama, derinleşen jeoekonomik ayrışma ve artan ticaret kısıtlamaları ile daha değişken gıda ve enerji fiyatlarının bunlar arasında yer aldığı belirtildi.

Açıklamada, yurt içinde ise reel ücretlerin artmaması halinde tüketimin zayıflamasının en önemli aşağı yönlü risk olduğu, yüksek kamu borcu ve brüt finansman ihtiyacı bağlamında mali koşulların sıkılaşmasına yol açacak şekilde mali sürdürülebilirliğe olan güvenin azalmasının ise bir diğer risk olduğu vurgulandı.

IMF'nin açıklamasında, enflasyona yönelik risklerin ise genel olarak dengeli olduğu aktarıldı.

Kamu borcunu ödeme maliyetinin 2030'a kadar 2 katına çıkması bekleniyor

Kamu borcunun Gayrisafi Yurt İçi Hasıla'ya (GSYH) oranının kısa vadede düşmesinin beklendiği belirtilen açıklamada, ancak kamu borcunun yüksek kalmaya devam edeceği ve 2030 yılına kadar daha yüksek faiz faturası ile yaşlanan nüfus için sağlık ve uzun vadeli bakım harcamalarıyla ilgili harcama baskıları nedeniyle artmaya başlayacağının tahmin edildiği kaydedildi.

Açıklamada, "Faiz oranları yükseldikçe, büyük kamu borcunun ödeme maliyetinin 2030 yılına kadar 2 katına çıkması bekleniyor ve bu da güçlü bir borç yönetim stratejisini daha da önemli hale getiriyor." ifadeleri kullanıldı.

Mevcut destekleyici para politikası duruşunun uygun olduğu ve enflasyon beklentilerinin sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2 enflasyon hedefine yükselmesini sağlayacağı belirtilen açıklamada, "Politika faizinin 2027 sonuna kadar nötr bir seviyeye ulaşmasını beklediğimiz temel tahminler gerçekleşirse, destekleyici önlemler kademeli olarak geri çekilmeye devam edilmelidir." değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada, esnek döviz kuru rejimine olan bağlılığın devam etmesinin olumlu karşılandığı belirtilerek, döviz kuru esnekliğinin dış şokların absorbe edilmesine yardımcı olmaya ve para politikasının fiyat istikrarına odaklanmasını desteklemeye devam etmesi gerektiği kaydedildi.

Sabancı Vakfı 9. Kısa Film Yarışması'nın kazananları belli oldu Sabancı Vakfı 9. Kısa Film Yarışması'nın kazananları belli oldu

Muhabir: Dilara Zengin Okay

Kaynak: aa