İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından Washington’da düzenlenen Küresel Görünüm Forumu'nda "Türkiye'de Para Politikası ve Enflasyon Görünümü" başlıklı sunum gerçekleştirdi.
Türkiye'de para politikasının proaktif ve piyasa dostu olduğunu ve koordinasyon içerisinde yürütüldüğünü belirten Karahan, "Piyasada tekrar dolarizasyon oluşma riski kararlı ve sıkı bir para politikası duruşuyla sınırlandırıldı." diye konuştu.
Karahan, parasal aktarım mekanizmasının son bir yılda önemli ölçüde iyileşme kaydettiğine dikkati çekti.
Dezenflasyon sürecinin devam ettiğini ancak risklerin de sürdüğünü aktaran Karahan, "Enflasyonun ana eğilimi iyileşme kaydetti. Hizmet enflasyonundaki düşüş daha belirgin hale geliyor. Mal enflasyonu düşük ancak döviz kuru geçişkenliğinden etkilenecek." ifadelerini kullandı.
Döviz kuru geçişkenliğinin ılımlı bir seviyede olduğunu ve fiyatlandırma davranışındaki iyileşmeyi yansıttığını vurgulayan Karahan, "Döviz kuru geçişkenliğinin, 2023 yazında ölçülen seviyenin önemli ölçüde altında, yüzde 35-40 civarında olması bekleniyor. Geçişkenlik, daha düşük kur korumalı mevduat (KKM) bakiyeleri, iyileşen enflasyon beklentileri ve ılımlı talep nedeniyle azaldı." dedi.
KKM hesaplarında önemli ölçüde düşüş olduğunu Karahan, gerileyen petrol fiyatlarının dezenflasyonu desteklediğini ancak küresel ekonomik görünümün belirsiz olduğunu dile getirerek, talebin, mal tüketiminin etkisiyle beklentileri aştığını söyledi.
Karahan, son dönemde yaşanan ticaret gerilimlerinin dezenflasyon süreci üzerindeki potansiyel etkilerinin küresel iktisadi faaliyet, emtia fiyatları ve sermaye akımları yoluyla gerçekleşeceğini belirterek, emtia fiyatlarındaki düşüşün döviz kuru kaynaklı etkilerin bir kısmını dengeleyeceğini ifade etti.
Döviz işlem hacminin tarihi düzeyde yüksek seyrettiğini aktaran Karahan, şunları kaydetti:
"Proaktif, piyasa dostu adımlar sıkı para politikası duruşunu destekledi. Buna göre sterilizasyon kapsamında 8 hafta vadeli TL mevduat alım ihalelerine ve likidite senedi ihracına başladık. Fonlama maliyeti kapsamında ilk olarak gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46’ya yükseltirken, bir hafta vadeli repo ihalelerine ara verdik. Nisan ayında ise politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 350 baz puan artırarak yüzde 46 olarak belirledik. Aynı zamanda Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46'dan yüzde 49'a, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41'den yüzde 44,5'e yükselttik. Döviz talebi kapsamında da Türk Lirası Uzlaşmalı Vadeli Döviz Satım işlemlerine başladık ve aynı zamanda para piyasası fonlarındaki getirileri artırmak ve istikrara kavuşturmak amacıyla DİBS'lerde doğrudan alım gerçekleştirdik."
Karahan, likidite fazlasının açığa dönüştüğünü belirtti.
"Aktif likidite yönetimi, parasal aktarımın piyasa faizlerine yansımasını güçlendirdi"Aktif likidite yönetiminin, parasal aktarımın piyasa faizlerine yansımasını güçlendirdiğini anlatan Karahan, Mart 2024 ile karşılaştırıldığında perakende döviz talebinin daha sınırlı olduğunu vurguladı.
Karahan, "TL çıkışları çoğunlukla para piyasası fonlarından gerçekleşmişti. Şu anda para piyasası fonlarında istikrar sağlanmış durumda." dedi.
Hanehalkı güveninde çok az bozulma yaşandığını aktaran Karahan, nakit döviz talebinin piyasa oynaklığına rağmen sınırlı kaldığını söyledi.
Karahan, "İyileşen parasal aktarım mekanizması, aktif likidite yönetimi, devam eden dezenflasyon süreci ve iyileşen enflasyon beklentilerinden dolayı şu an Mart 2024'ten daha farklı bir durumdayız." diye konuştu.
Verdikleri hızlı politika tepkisi ve güçlü aktarım sayesinde TL varlıklarda getirilerin arttığını dile getiren Karahan, beklentilerdeki iyileşmenin etkisiyle getiri beklentilerinin iyileştiğini kaydetti.
Karahan, maliyet artışlarının yavaşladığını dile getirdi.
"Cari açığın ılımlı seviyelerde seyretmesi bekleniyor"Cari açığın ılımlı seviyelerde seyretmesinin beklendiğini ifade eden Karahan, mal talebinin daha dirençli olduğunu, hizmet talebinin ise ılımlı seyrettiğini söyledi.
Karahan, talep tarafına bakıldığında kart harcamalarının ivme kaybettiğini vurguladı.
"Sıkı para politikası duruşuna ilişkin kararlılık, iç talebin yavaşlaması, Türk lirasındaki reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki iyileşme yoluyla dezenflasyon sürecini güçlendiriyor. Bundan sonra maliye politikasında artan koordinasyon da bu sürece önemli katkı sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulunan Karahan, enflasyonda sürdürülebilir bir düşüş yakalanarak fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğini söyledi.
Karahan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu çerçevede, politika faizi, gerçekleşen ve beklenen enflasyon ile enflasyonun ana eğilimi dikkate alınarak öngörülen dezenflasyon patikasının gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir. Para Politikası Kurulu, enflasyon görünümüne odaklanarak, politika faizini toplantı bazında ihtiyatlı bir şekilde belirleyecektir. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi halinde para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır."
Muhabir: Burhan Sansarlıoğlu