ANKARA (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 56 yılın her diliminde varlığının ve mücadelesinin bedelini en ağır şekilde ödediğini belirterek, "Şimdi yepyeni ve daha büyük bir görev önümüzdedir, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın maddi ve manevi çatısını örmek için ne gerekiyorsa yapmak mecburiyetindeyiz." ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin kuruluşunun 56. yıl dönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı.

Sağlık durumuna ilişkin de bilgi veren Bahçeli, "Malumlarınız olacağı üzere her insanın başına gelebilecek bir rahatsızlık devresinden geçerek tedavi sürecimin sonuna yaklaştım ve hamdolsun hızla iyileşme sürecine girdim. Bu kapsamda şifayı bahşeden Rabbim'e şükrediyorum." ifadesini kullandı.

Bahçeli, tıbbın tüm imkanlarını seferber eden, ihmal ve ihtiyatsızlığı bütünüyle dışlayarak hiçbir ayrıntıyı gözden ve dikkatten kaçırmayan, muayene ve müdahale süreçlerinde insanüstü çalışma azmi sergileyen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesinin doktorlarına ve sağlık çalışanlarına şükranlarını sunduğunu ifade ederek, "Yanı sıra geçmiş olsun dileklerini ileten, arayıp hal hatır soran, dualarıyla ve iyi niyet temennileriyle mesajlarını ulaştıran bütün dava arkadaşlarıma, milletimizin her güzel insanına, hayatımın farklı veçhelerinde tanıdığım bildiğim değerli şahsiyetlere gönülden saygı ve sevgilerimi paylaşıyor, özellikle teşekkür ediyorum. Beddua edenlere gelince, onların alayını Cenab-ı Allah'a havale ediyorum." açıklamasında bulundu.

Partisinin kuruluşunun 56'ncı yıl dönümüne ilişkin "Fazilet, feragat ve fedakarlık timsali camiamızla yüz yüze dertleşmeyi, geçmişi anmayı ve kuruluşumuzun aziz hatıralarını gelecek hedeflerimizle cem ederek konuşmayı çok arzu ederdim." ifadesini kullanan Bahçeli, MHP'nin Türk demokrasi ve siyaset hayatındaki özgül ağırlığını, üzerinde oynanan oyunları, yapılan operasyonları, bitmeyen saldırıları, tükenmeyen ihanetleri, sipariş ve bağlantılı kopuşları dönem dönem anlatarak tarihi bir yüzleşme sayfasını aralamayı da düşündüğünü aktardı.

Bahçeli, "Allah ecelden aman verdiği müddetçe bu gayenin tecellisine er ya da geç bilcümle halinde mutlaka şahitlik edilecektir. Hayatını davasına, vatanına ve milletine adamış bir ülkücü olarak üstlendiğim tarihi sorumluluğun, başımın üstünde taşıdığım değer ve emanetlerin her zaman bilincinde oldum." değerlendirmesinde bulundu.

"Türk milletinin varoluş haklarını savunduk"

MHP'nin 56 yılının tamamını şuurla ve gururla yaşadığını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti:

"Dava ve siyaset mücadelemde hiçbir kırıklığa uğramadım, zira bunu aklımdan dahi geçirmedim. Ülkücünün, ülküsüyle münasebeti, merhum Galip Erdem'in ifadesiyle söyleyecek olursam, hakiki bir aşkta, sevenle sevgilinin irtibat ve ilişkisinin aynısıdır. Ülkücü akıl kutbu, ahlak kahramanıdır. Buna inanmanın yanında yaşayarak tecrübe ettim.

Kimsenin güdümüne girmeden, kimseye kötülük düşünmeden, kimsenin keyfine ve süfli emellerine eyvallah etmeden Türk milletinin varoluş haklarını savunduk, ülkülerimizin ağaracak tan yeri aydınlığıyla ülkülerimizi diri tuttuk. Merhum İbrahim Kafesoğlu'nun müstesna tarifiyle milliyetçiliğin, insana milli ve beşeri üstünlük sağlayan yüksek ahlakın ta zirvesinde yer alan ruh hali olduğunu gördük ve gösterdik. Türk tarihinin derinlerinden kopup gelen kutlu ve ulvi mirası hayata ve hadiselere bakışımızın bihakkın mihveri yaptık."

Bahçeli, Türk milletine hasbi sevgi besleyen, hakikatli mensubiyet onuruyla beslenen Milliyetçi-Ülkücü hareketin tertemiz fikriyle, pirüpak mücadelesiyle, fidan gibi evlatlarını şehitliklere emanet edişiyle, zindanları taş medreseye çevirişiyle haklı bir övgünün markası ve muhatabı olduğuna işaret ederek, dünyanın karmakarışık olduğu şu günkü zamanda Türkiye için Türk milliyetçiliğinin en emin, en güvenli, en güçlü aksiyon ve düşünce limanı olduğunu vurguladı.

"Gazze'ye çökme ve üzerine kapaklanma planı zaman ayarlı bir bombadır"

"Göreve geldiği andan itibaren çıldırmış gibi siyasi, ekonomik ve diplomatik krizleri tetikleyen, akli ve ahlaki melekeleri bakımından acil gözetime ihtiyaç duyan ABD Başkanı'nın ve kaotik uluslararası düzenin karşısında Türk milliyetçiliğinin yegane direniş cephesi olduğunu idrak ve ifade etmek istikbalimizin muhafazasına aleni hizmet olacaktır." ifadesini kullanan Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bilhassa hatırlatmak isterim ki, mafyavari siyaset usulüyle Gazze'ye çökme ve üzerine kapaklanma planı zaman ayarlı bir bombadır. İsrail'den Gazze'nin devralınacağını söyleyip Gazzeli mazlumların Mısır ve Ürdün başta olmak üzere bazı bölge ülkelerine sürgün edileceğini söylemek, emperyalist eşkıyalığın mütehakkim zorbalığıdır. Bunun adı yeniden hortlayan plantasyon sömürgeciliği veya yerleşimci sömürgeciliğidir. Bunun sonucu ise sadece bölgesel manada değil, küresel boyutta taşları döşenen, işaret fişeği atılan, şartları oluşturulan çetin bir savaş halidir."

"Gazze'nin boşaltılması demek Türkiye'ye ve İslam coğrafyasına meydan okumaktır"

Bahçeli, emperyalizmin sömürgeciliğin en yüksek aşaması olduğunu vurgulayarak, "Küresel sömürgeciliğin kanlı ve karanlık kumanda odası olan emperyalizmin korkunç Gazze projesinden sonra nerede duracağı, hangi ülkelere bulaşacağı, Türkiye'nin bu barbarlık mimarisinde nereye kadar ve hangi ölçülerde hedef olacağı çok sıkıntılı ve sorunlu bir muammadır. Çünkü Gazze'nin boşaltılması demek Türkiye'ye ve İslam coğrafyasına meydan okumaktır. İsrail Başbakanı'nın koltuğunu pespaye halde çeken ABD Başkanı, siyonist emellere hizmetkarlıkla tercihini erkenden yapmıştır." açıklamasında bulundu.

"Kanada'yı 51'inci eyalet olarak ele geçirme iştahları Panama Kanalı ve Grönland etrafında şiddeti artan hak iddialarının, aynı zamanda her geçen gün tırmanan ticaret savaşları, pek çok kabus senaryosunu devreye sokmuştur." ifadesini kullanan Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin, müstevlilere karşı verilen muazzam mücadelenin berat ve mükafatı olduğunu belirtti.

"Vakit bir olma, diri olma, hep birlikte Türkiye ve Türk milleti olma vaktidir"

Zulme karşı şerefli direnişin mazlumların ümit kaynağı olduğunu aktaran Bahçeli, şunları kaydetti:

"Milli Mücadele, küresel haçlı dalgasına şehit kanlarıyla set çekmiş, milli birlik ve kardeşlik ruhu ya istiklal ya ölüm azmiyle pekişerek tam bağımsızlığımızın fermanı okunmuştur. Bu fermanı yırtmak üzere kuyruğa giren emperyalizme ve emperyalizmin maşalarına boyun eğmek diye bir şey söz konusu dahi edilemeyecektir. Hal böyleyken dışımızda günbegün tesir alanı genişleyen yoğun fırtınaya karşı içimizde bahar, barış ve huzur havası egemen olmalı, muarız ve muhtemel saldırılara karşı 86 milyonun tamamı tek yürek halinde duruş sergilemelidir. Emperyalizmin paylaşım ve bölüşüm ihtirası iyice sertleşmiştir. Buna karşı Türk milleti derhal ve hiç gecikmeksizin tavır almalı, doğudan batıya, kuzeyden güneye ön şartsız bir kucaklaşma vasat ve varlık bulmalıdır.

Terörsüz Türkiye'nin doğum sancıları olsa da, karşımızdaki tehdidin büyüklüğü dikkate alındığında herkes, her kesim, siyasetin her rengi büyük ve güçlü Türkiye ülküsünde kenetlenmelidir. Gazze'yi önce bombalayıp sonra üzerine oturmayı gündemine alan küresel ahlaksızlığın yarınlarda Türkiye'de de aynı oyunu sahnelemeye kalkışması yabana atılacak bir ihtimal değildir. Vakit kesinlikle bir olma vakti, diri olma vakti, hep birlikte Türkiye ve Türk milleti olma vaktidir."

"Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın maddi ve manevi çatısını örmek mecburiyetindeyiz"

MHP'nin ülkesi ve milleti için her zorluğu göze aldığının altını çizen Bahçeli, "Bunu yaparken gerekirse fedayı canı da hesaba katmıştır. Partimiz 56 yılın her diliminde varlığının ve mücadelesinin bedelini en ağır şekilde ödemiştir. Satanlarla sövenlerin, yılanlarla yorulanların, çıkarcılarla ihanet edenlerin şirret bariyerlerine takılmadan önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben söylemini kuvveden fiile taşıdık. Şimdi yepyeni ve daha büyük bir görev önümüzdedir, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın maddi ve manevi çatısını örmek için ne gerekiyorsa yapmak mecburiyetindeyiz." değerlendirmesini yaptı.

Bahçeli, şöyle devam etti:

"Anılar geride, hayaller ileridedir. Ancak her ikisi doğrudan bugün ile ilişkilidir. Bugün, dünün sonucudur. Bugün yarının nedeni olacaktır. Bu itibarla, bizim için dün, şerefli geçmişimizdir. Övünmek hakkımızdır. Fakat anıların ötesinde, bugünümüzün ve geleceğimizin rehberi de olmalıdır. Bizim 'ülkü' adını verip ardına düştüğümüz gelecek hayallerimiz de varoluş tutkumuzdur. Yalnızca geleceğin peşinde koşarken bugünümüzü kaybetmemizin bahanesi haline de gelmemelidir.

Elbette ki bugünü ihmal ederek, yalnızca geçmişle ve geçmişe özlemle varlığımızı sürdürmek mümkün değildir. Diğer yandan, yalnızca geleceği hayal ederek bugünü ve geçmişi dikkate almamak da doğru değildir. Kendisi, toplumu, milleti ve insanlığı için iyi şeyler düşünen Türk milliyetçileri için geçmişin güzelliklerini, başarılarını ve zaferlerini anmak övünç vesilesidir. Ceddimizin başarılarıyla gurur duyuyoruz ve onlara şükranlarımızı sunuyoruz. Ve acımasızlıkla yazılmış tarih sayfalarından sıyrılarak bugün devam eden varlığımızı onlara borçlu olduğumuzu biliyoruz. Ne kadar iftihar etsek azdır. Bu yönleriyle Türk milliyetçiliğinin bir boyutu 'mazi'dedir ve mazinin acı-tatlı sayfalarındadır."

Bugünkü dünyada kabına ve kalıplara sığmayan bir hareket olarak Türk milliyetçilerinin çok daha güzel, adil ve kudretli bir devlet ve millet hayalinin hedefinde olduğunu belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

"Daha iyi bir dünyanın kurulmasını, Türk Devri'nde Türk milletinin parlak geleceğini bugünden düşleyenler çağını aşan, zamanın kapaklarını açan serdengeçti şahsiyetlerdir. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı işte böylesi göz kamaştıran bir vasfa sahiptir. 56 yıl önce, bir davanın temelini atmak, bir tohumdan bir ulu çınar yetiştirmek gibi çok zor, zahmetli ve şerefli bir milli hizmeti başlatan Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey başta olmak üzere bütün emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum. Hayatta olmayanlara ve aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Hayatta olanlara uzun ve sağlıklı ömürler temenni ediyorum. Tarihin, tam da onlara ihtiyaç duyduğu anda ortaya çıkmış olmalarına, tam zamanında, Türk milletinin mukadderatında söz sahibi olmalarına şükrediyorum. Türk milletinin kendi özüne ve geleceğine bambaşka rahle-i tedrisat üzerinden bakmalarına vesile olan, yeni bir vizyon sunan kadın, erkek, genç, yaşlı bütün kahramanları muhabbetle ve hasretle selamlıyorum. Bizim partimizin dünü onlardı, bugünü onlar ve hepimiz, geleceği de yine böyle anılacaktır. Bütün gayretimiz, ümidimiz budur."

"Türk siyasetinde iz bıraktık"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, kutlu Cumhuriyet'in geride kalan 102 yılının son 56 yılında siyaset alanında yer aldıklarına işaret ederek, çok partili hayatın 79 yılının 56 yılında ana akım siyaset alanı olarak Türk siyasetinde iz bıraktıklarını vurguladı.

Gerek birkaç hükümetin ortağı olarak siyasette doğrudan, gerek muhalefet dinamik bir kuvvet olarak dolaylı yoldan, gerek Türk dünyasında milli ve milliyetçiliğin temsilcisi olarak düşünce boyutunda, yetiştirdiği kadrolar ve oluşturduğu fikir alanı etrafından siyaset okulu olarak, milli olmayana karşı tutum, tavır, yorum ve duruş açısından örnek alınan ekol olarak, yurdun her köşesinde yüreğinde milletinin sevgisini duyanların evlerinde tüten bir ocak olarak, varlıklarını bugünlere kadar sürdürmeyi başardıkları belirten Bahçeli, Türk milliyetçiliği düşüncesini partisinin çatısı altında yaşayan, yaşamayı sürdüren ve sürdürecek olan arkadaşlarını tebrik ederek, hepsini hasretle kucakladığını ifade etti.

Bahçeli, şöyle devam etti:

"Yurdun en ücra köşesinde bile, evinin, dükkanının, iş yerinin duvarında üç hilali şerefle asan, kıt kanaat satın aldığı arabasının arka camına yapıştırdığı bozkurt ile göğsü kabaran, geliyoruz deyince koşarak gelen, gidiyoruz deyince ardımızdan gözyaşı döken, bu ocağın, yöresinde tütmeye devam etmesi için ailesinin rızkından pay ayıran, konvoylarda el sallayan, bayrak sallayan, marş söyleyen, şehidin ardından ağlayan muhteşem dava arkadaşlarımız vardır. Bu vesileyle medyunu şükran duygularımı hepsiyle paylaşıyorum."

Güçlü bir siyasi hareketin sahip olması gereken her zenginliğin kendilerinde olduğunun altını çizen Bahçeli, fikirlerinin köklü ve kuvvetli, teşkilatlarının yaygın ve güçlü, kadrolarının yetişkin ve cesur olduğunu belirtti.

Bahçeli, politikalarının kesinliği ve tutarlılığına değinerek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Ahlakımız, temiz ve düzgündür. Davamız, kutlu ve kutsaldır. Köklerini derinlere salan sıralı dağlar gibi hem yeri altındaki ateşi, hem de zirvelerdeki soğuğu yaşayarak geleceğe uzanıyoruz. Bir ömür boyunca ya tahammül ya da sefer düsturunu kendimize rehber yapıyoruz. Çiçeği bal edip, zehri bala çevirmek için çalışıyoruz. Her gün, her an, her dem dava insanı olmak, ülkücü kalmak amacıyla geceyi gündüze katıyoruz. Başaracağımızdan da asla kuşku duymuyoruz.

Bakan Kacır: Türkiye, yüksek teknolojiyle, katma değerli üretimle yoluna devam ediyor Bakan Kacır: Türkiye, yüksek teknolojiyle, katma değerli üretimle yoluna devam ediyor

Milliyetçi Hareket Partisinin 56'ncı yıl dönümü kutlu olsun diyorum. Büyük Türk milletini ve tüm dava arkadaşlarımı sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Dedem Korkut'un duasında dediği üzere, Yüce Allah arı imandan ayırmasın, namerde muhtaç etmesin, umutlarımızı kırmasın, milletimin ve ülkücülerin başını eğmesin, diyenleri rahmetiyle buluşturup derlesin, toplasın ve günahlarımızı da affetsin."


Muhabir: Duygu Yener,Betül Bilsel

Kaynak: aa