İSTANBUL (AA) - Zuluğ, AA muhabirine, 2019'da yakın bir arkadaşının kolunu kırması üzerine tedavi sürecinde alması gereken kolajenlerle ilgili düşünmeye başladığını çünkü piyasada bulunan kolajen formlarının vücutta bir kimyasal tepkimeye yol açma ihtimalinin bulunduğunu söyledi.
Dr. Zuluğ, "Biz de aslında burada biraz kökenlerimize döndük. Bizim bunun için yerli ve milli bir çözümümüz de vardı; paça çorbası ama bu noktada bir bilim insanı olarak şu sorunun cevabını aramamız gerekiyordu; bu bir şehir efsanesi mi yoksa paça çorbası gerçekten bizim için bir ilaç mı? Çalışmalarımız bu noktada başladı." dedi.
İlk çalışmalarının paça çorbası içindeki kolajeni çıkarmak olduğunu bildiren Zuluğ, ancak aynı zamanda bunun içerisindeki doymuş yağı, kolesterolü dışarda bırakarak farklı formlarda ürünler geliştirmek istediklerini ve doğal olarak kolajeni elde ettikten sonra dikkatlerini cips, kraker, granola gibi fonksiyonel gıdalara çevirdiklerini anlattı.
Zuluğ, proje üretimlerinin üniversitedeki kampüslerinde başladığını ve işlerinin gelişmesiyle şu an da halen üniversite içerisinde fakat daha büyük bir alanda farklı ürünler üretip geliştirmeye devam ettiklerini kaydederek, "Bir gıda firmasında üretim yapmanız için önce ruhsat sürecini geçmeniz gerekiyor. Biz de dolayısıyla bütün yasal mevzuatı takip ederek rutin standartların hepsini sağladık. Burada kendi laboratuvarımızda ilk denemeleri yaptım. Sonra yine üniversite içerisinde paça etini işleyerek kolejenden ilk ürünü elde etmeye başladık. Daha sonra hem farklı ürün hatlarının ihtiyacı hem de farklı ürün üretme arzumuz dolasıyla üretim hattımızı genişlettik." şeklinde konuştu.
"Paça çorbasındaki yüksek proteini cipsin içerisine koyup yağı dışarıda bıraktık"
Paça çorbası içerisindeki kolajenden birçok yerli ürün ürettiklerini belirten Dr. Zuluğ, şöyle devam etti:
"İlk yaptığımız ürün belki de aslında adıyla en çok çelişkili olan cips. Biliyorum ki kulağa ilk olarak sağlıklı gelmiyor ama tam da bu sebeple aslında cips üretmek istedik. Çünkü yaptığımız tüketici davranışı çalışmaları diyor ki cips en çok tüketilmesi sevilen form ama aynı zamanda algıda en sağlıksız form. Biz bu algıyı kaldırıp yerine 'sağlıklı bir cips nasıl üretebiliriz?' diye baktık. Paçadan gelen yüksek proteini içine koyup kolestrolü ve yağı dışında bırakarak kurutma teknolojisiyle sağlıklı gıdayı yerli imkanlarla oluşturduk. Akabinde farklı granolalar, yine yulafla zenginleştirdiğimiz kahvaltılık ürünlerimiz geldi. En son olarak geçen sene üretimine başladığımız kraker ile lezzet ağımızı genişlettik."
Zuluğ, ürünlerini tamamen yerli ve milli imkanlarla geliştirip ürettiklerini vurgulayarak, "Projeye, TÜBATİK 1512 projesi ile başladık ve devam eden süreçte 2 farklı TÜBİTAK projesini de tamamladık. KOSGEB'den işletme geliştirme, yurt dışı pazar destek gibi başlıklarda ticarileşme sürecinde destekler aldık. 2019 yılında TEKNOFEST kapsamında girişimcilik yarışmalarına katıldık. En iyi 15 Türk girişiminden biri olarak San Francisco'ya gittik. Bu ekipteki tek gıda girişimiyiz. Bu aynı zamanda çok büyük bir gurur bizim için. Kolajen ithal edilen bir ürün ve ithal edilen bir ürünü içeride yerli ve milli kaynaklarla üretmek, AR-GE'sini burada hazırlamak bizim için ayrıca çok önemli. Başta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve üniversitemiz olmak üzere, onların da katkılarıyla bir Türk firması olarak büyümeye devam ediyoruz. Yüzde 100 yerli ve milli bir girişim olarak adımlarımızı sağlam atarak ilerliyoruz." diye konuştu.
Ham maddelerini Anadolu'daki tedarikçilerden aldıklarını anlatan Zuluğ, şunları söyledi:
"Her bir ürünümüz yüzde yüz yerli ve Anadolu'dan tedarikçilerle çalışıyoruz. Örneğin tarhanalı krakerimiz içinde Uşak tarhanası olan bir kraker ve Uşak tarhanası bildiğiniz üzere coğrafi işaretli bir ürünümüz. Fındıklarımızı, fındığın kalbi Ordu'dan alıyoruz. Biz böyle çalıştığımız tedarikçilerle hem onların büyümesine hem de kendi ürünümüze büyük bir lezzet katmasını sağlıyoruz. Ben inanıyorum ki bu ham maddelerin en güzel formları bizim ülkemizde var. Biz de niye doğru yerinden almayalım ki? Anadolu'da her şeyin, tüm besinlerin özü ve sağlıklısı var."
Zuluğ, 3 yıldır pazarda aktif satışta olduklarını ve son 2 yıldır da zincir marketlere satışa başladıklarını ayrıca 6 aydır da neredeyse tüm büyük kahve zincirlerinin raflarında yer almaya başladıklarını dile getirdi.
Türk markası olarak ürünlerini dünyanın her yerine ihraç etmek istediklerini anlatan Zuluğ, "Öncelikle FDA ve ISO sertifikamız var yani hem Avrupa'ya hem Amerika'ya ürün satabilecek bir ürün altyapısını kurduk. Şu an hem Avrupa'ya hem Amerika'ya ihracatımız söz konusu. Avrupa'da Hollanda ve Almanya gibi ülkelere satışlarımız mevcut. Ayrıca Amerika'daki online zincirler üzerinde satışlarımızı yapabilmek adına şu an görüşmelerimiz de devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Muhabir: Kazım Kaan Ulu