İSTANBUL (AA) - Kayonga, Ruanda'nın siyasi gerilim yaşadığı komşusu KDC'deki çatışmalara ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

KDC'deki çatışmaların 1960'lardan bu yana sürdüğünü ve 1994'ten sonra daha da kötüleştiğini belirten Kayonga, Ruanda'nın M23 isyancı grubunu desteklediği yönündeki iddiaları reddetti.

M23'ün KDC'de faaliyet gösteren 250'den fazla silahlı gruptan yalnızca biri olduğunu aktaran Kayonga, KDC hükümetinin ve uluslararası toplumun çatışmanın temel nedenlerine odaklanması gerektiğini dile getirdi.

Hollanda'da yetiştirilen özel lale türüne "Kızılırmak" ismi verildi Hollanda'da yetiştirilen özel lale türüne "Kızılırmak" ismi verildi

Ruanda, Türkiye'nin teklifini memnuniyetle karşılıyor

Kuzey Kivu bölgesindeki Kongolu Tutsilere yönelik etnik temizlik yapıldığını iddia eden Kayonga, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyinin KDC'deki ihlalleri araştırmak için bir soruşturma komisyonu kurma kararını desteklediklerini söyledi.

Ruanda'nın KDC'deki çatışmanın barışçıl yollarla çözümünü desteklediğini ve Nairobi ile Luanda süreçlerine aktif olarak katıldığını ifade eden Kayonga, "Türkiye'nin çatışmanın barışçıl çözümüne destek teklifini de memnuniyetle karşılıyoruz." dedi.

KDC liderlerinin Kongolu Tutsileri "Ruanda'dan gelen yabancılar" olarak görmeyi tercih ettiğini savunan Kayonga, şu değerlendirmede bulundu:

"KDC liderleri, onları entegre etmekte isteksiz davrandı ve M23'ün haklarını savunan bir silahlı grup olarak yabancı güç olduğunu iddia etti. Afrika'daki birçok ülke, etnik grupları keyfi olarak bölen sınırların mirasını aldı ancak çoğu bu sorunları başarıyla aştı. Kongolu liderler, uzun vadeli istikrar için politikalarını yeniden gözden geçirmelidir."

Kayonga, ülkesinin Güney Afrika Kalkınma Topluluğu (SADC) ve Doğu Afrika Topluluğu (EAC) tarafından yürütülen, Afrika Birliği (AfB) tarafından desteklenen siyasi süreci desteklediğini ancak Ruanda'nın kendi topraklarına yönelik herhangi bir saldırıyı caydırmak ve durdurmak için hem savunma hem de saldırı tedbirleri aldığını belirtti.

Askeri çözümün KDC'de son 30 yıldır işe yaramadığını vurgulayan Kayonga, Ruanda'nın KDC'ye M23 dahil savaştığı gruplarla doğrudan müzakereler yapması çağrısında bulunduğunu söyledi.

Ruanda'ya yaptırımlar, barış çabalarına zarar veriyor

Birleşik Krallık'ın, ABD'nin ve bazı Avrupa Birliği ülkelerinin Ruanda'ya yönelik son yaptırımlarını "talihsiz" olarak nitelendiren Kayonga, bunların AfB destekli bölgesel barış çabalarına zarar verdiğini savundu.

Ruanda'nın KDC'deki savaşın sorumlusu olmadığını vurgulayan Kayonga, şunları kaydetti:

"Üstelik devam eden çatışmaların kökeninde, bu ülkelerin tarihi sorumluluğunun bulunduğu sömürge mirası yatmaktadır. Ruanda'ya yaptırım kararı, yalnızca Ruanda'nın kalkınma ivmesini engellemeye ve yükselişini durdurmaya yönelik yıkıcı adım olarak görülebilir ancak bu boş bir çabadır çünkü Ruandalılar ülkenin istikrarını ve kalkınmasını sürdürmeye kararlıdır. Güvenlik, Ruanda için en önemli konudur."


Muhabir: Saadet Firdevs Aparı Bayram

Kaynak: AA