ESKİŞEHİR (AA) - YAVUZ EMRAH SEVER - Berrak ve turkuaz mavisi rengiyle bozkırın ortasında bir vahayı andıran Sakarya Nehri'nin doğduğu Eskişehir'in Çifteler ilçesindeki Sakaryabaşı, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında Su Altı Görüntü Yönetmeni ve Belgesel Yapımcısı Tahsin Ceylan tarafından görüntülendi.
Sakarya Nehri'nin Sakarya'nın Karasu ilçesinden Karadeniz'e döküldüğü yere kadarki 824 kilometrelik macerasının başladığı yer olan Sakaryabaşı, 2020 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca "Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı" olarak ilan edildi.
Kızılırmak ve Fırat'tan sonra Türkiye'nin en uzun üçüncü akarsuyu Sakarya Nehri'nin doğduğu yer olan Sakaryabaşı, bölgeye gelenleri güzelliğine hayran bırakıyor.
Turkuaz rengi su sıcaklığı 18 ila 22 derece olan Sakaryabaşı, bozkırda bir dalış noktası oluşmasına imkan sağlıyor.
Su Altı Görüntü Yönetmeni ve Belgesel Yapımcısı Tahsin Ceylan ile dalış eğitmeni Derya Ateş, Oğuz Usta ve Hakan Bayraktar'dan oluşan ekip, Sakarya Nehri'nin kaynağı ile denize döküldüğü yeri su altından görüntüledi.
Sakarya Nehri'nin kaynağındaki güzelliğini ve su altındaki hayatı görüntüleyen Ceylan, bölgedeki yayın, sazan ve karides dahil birçok türü kayıt altına aldı.
Ceylan, AA muhabirine, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla farkındalık oluşturmak için Eskişehir'in Çifteler ilçesinde adeta bir vahayı andıran Sakaryabaşı'nda olmaktan mutluluk duyduklarını söyledi.
Türkiye'nin resmi rakamlara göre, yılda kişi başına düşen 1519 metreküp suyla içilebilir su kaynağı sıkıntısı çeken ülkeler grubunda yer aldığını vurgulayan Ceylan, şöyle konuştu:
"İçilebilir kaynakların nüfusa oranına ve Dünya Su Forumu'nun İstanbul'daki toplantısına baktığımızda, resmi verilerimizde su kıtlığı çeken ülkeler grubundayız. Suyun döngüsü de sabit olduğundan su kaynakları bizler için son derece önemlidir. Mutlaka suyu korumamız lazım. Dünya Su Günü'nde bence söylenebilecek en güzel söz, su gibi aziz olun."
Ceylan, Sakaryabaşı'nı su altından ve üstünden görüntülediklerini belirterek, "Tam bir mavi cennet. Harika bir turkuaz su. Bu nehrin bir de Sakarya'da denize döküldüğü yere bakarsanız, bu mavilikten, temizlikten, berraklıktan hiç eser yok. Bu nehir, bu haliyle denize ulaşamıyor. Çok kirleticiyle birlikte denize ulaşıyor. Su kaynaklarımızı korumalıyız. Bunu hep söylüyoruz ama bunun pratikte de görülmesi gerektiğine inanıyorum." diye konuştu.
- "Harika görüntüler elde ettik"
Sakaryabaşı'nın bir habitat, ekolojik bir denge olduğunu ifade eden Ceylan, şöyle devam etti:
"Dalışa geçtiğimiz sırada girdiğimiz ilk anda suyun en büyük çıktığı gözede yayın balığı resmen dans ediyordu. Tabii ki kameramıza da yakalandı. Onun dışında burada birçok balık buraya ait. Bazıları istilacı tür. Aslında buraya insanoğlu tarafından getirilerek bırakılmış türler de var. Tabii Tarım ve Orman Bakanlığı bunu yasaklasa da maalesef insanlarımız bu yasaklara uymuyorlar. Karidesler çok yaygın. Çok yaygın türleri var. Harika görüntüler elde ettik. Buraya dalmak çok büyük bir ayrıcalık. İnanılmaz berrak bir su. Harika görüntüler aldık. Dilerim ki tatlı su kaynaklarımızın önemine vurgu yapmış oluruz."