ANKARA (AA) - Küresel iklim değişikliğinin yol açtığı sıcaklık artışı ve düzensiz yağış rejimleri, mevcut tatlı su kaynaklarının miktar ve kalite açısından azalmasına neden olarak, özellikle kurak ve yarı kurak bölgelerde su kıtlığı riskinin her geçen gün artmasına neden oluyor.
Türkiye de bu sebeplerle, su kaynaklarının nüfusun ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalması anlamına gelen su stresiyle karşı karşıya kalan ülkeler arasında bulunuyor.
AA muhabirinin Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) raporundan derlediği verilere göre, 2040 itibarıyla 33 ülke "çok yüksek" düzeyde su stresiyle karşı karşıya kalacak.
Söz konusu rapora göre, su stresi seviyesi 5 üzerinden 5 olarak değerlendirilen ülkeler sınıfını Bahreyn, Kuveyt, Katar, San Marino, Singapur, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Filistin ve İsrail oluşturuyor.
Raporda, gelecek yıllarda su sıkıntısı yaşaması beklenen ülkelerin ise Türkiye, Yunanistan, İspanya, Tunus, Azerbaycan, Fas, Pakistan, Şili ve Türkmenistan olduğu ifade ediliyor.
Su seferberliği kapsamında farkındalık yaratılıyorTürkiye, bu sorunun giderilmesi ve gelecek nesillerin yaşam kalitesinin artırılabilmesi için çeşitli kurum ve kuruluşlarla birçok projeye imza atıyor.
Bu kapsamda Devlet Su İşleri (DSİ), 3 tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye'nin kaynaklarını daha verimli kullanması amacıyla yeni su projeleri geliştiriyor. 2024'te tamamlanan projeler arasında 41 baraj, 17 gölet ve bent, 18 yer altı barajı, 87 sulama tesisi, 15 toplulaştırma projesi, 26 içme suyu tesisi, 6 hidroelektrik santral (HES) ve 367 taşkın koruma tesisi bulunuyor.
Söz konusu projelerle 230,74 hektometreküp (hm³) su depolanırken, 103 bin 116 hektar alan sulamaya açıldı, 14 bin 345 hektar sulama alanı yenilendi ve 231,48 hm³/yıl içme suyu sağlandı. Çalışmalarla 63,78 megavat kurulu gücünde HES tesisi devreye alındı ve 2 bin 262 hektar arazi taşkınlardan korundu.
"Su, stratejik bir değer olarak görülmeli"Türkiye Su Enstitüsü (SUEN) Başkanı Lütfi Akca, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin iklim değişikliği ve artan nüfus nedeniyle su kaynakları açısından giderek daha çok risk altında olduğunu belirtti.
Tarım ve Orman Bakanlığının 2023'te başlattığı Su Verimliliği Seferberliği kapsamında suyun daha verimli kullanılmasının hedeflendiğini aktaran Akca, suyun artık stratejik bir değer olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.
Akca, Türkiye'nin "su fakir" değil, su stresi yaşayan ülkeler arasında olduğunu ifade ederek, "Su miktarından çok su yönetimi ve kullanım alanları önemli. Özellikle tarımda kullandığımız suyu hem azaltmalı hem de verimini artırmalıyız." dedi.
Türkiye'de su kullanımının büyük bir kısmının tarımda kullanıldığı bilgisini paylaşan Akca, "Kapalı boru sistemleri ile basınçlı sulamalara, yüzeysel sulamadan modern sulama tekniklerine yoğunlaşmış durumdayız. Su konusunun öneminin farkındalığıyla ülkemizin bütün ilgili kurumları bu bağlamda çalışmalarını gerçekleştiriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Akca, Tarım ve Orman Bakanlığının yürüttüğü seferberliğin sadece tarımı değil, içme suyu, sanayi ve bireysel tüketimi de kapsadığını belirterek, "Bu seferberlik yalnızca çiftçiye değil, çocukların eğitimine kadar uzanıyor." ifadesini kullandı.
Öte yandan, iklim değişikliğinin etkisiyle azalan yağışlar ve artan sıcaklıklar nedeniyle barajlarda yeteri kadar su birikmediğine dikkati çeken Akca, "Kurak dönemlerde barajların dolamaması nedeniyle enerji üretimini de etkiliyor. Yeni gelişmekte olan ve Türkiye'de başlatılan yüzer Güneş Enerjisi Santrali (GES) sistemleri buharlaşmayı azaltmakla birlikte enerji üretimine de katkı sağlıyor." diye konuştu.
Muhabir: Hümeyra Ayaz