İSTANBUL (AA) - Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Sinem İliaz, antibiyotiklere dirençli vakaların artmasının, tüberkülozla (verem) mücadelede en büyük sorunlar arasında yer aldığını belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, modern tıpta yaşanan gelişmelere rağmen verem, küresel çapta en ölümcül bulaşıcı hastalıklardan biri olmaya devam ediyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl yaklaşık 10 milyon kişi vereme yakalanırken, 1,2 milyondan fazla kişi ise hayatını kaybediyor. Uzmanlar, gerekli önlemler alınmazsa önümüzdeki yıllarda bu rakamların daha da artabileceğine dikkati çekiyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Sinem İliaz, veremin yalnızca gelişmekte olan ülkelerin değil, tüm dünyanın ortak bir sağlık sorunu olduğunu bildirdi.

Enfekte olan birçok kişide hastalık oluşturmayan verem bakterisinin, bağışıklık sistemi zayıfladığında aktif hale gelerek ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini aktaran İliaz, dünya nüfusunda önemli bir kısmın verem enfeksiyonuyla karşılaşmış olabileceğine işaret etti.

İliaz, "Dünya genelinde insanların yaklaşık dörtte biri verem bakterisini taşıyor. Çoğu kişi için bu durum risk oluşturmazken, bağışıklık sistemi zayıf bireylerde hastalık aktif hale gelebiliyor. Tedavi edilmediğinde ise ölümcül sonuçlar doğurabiliyor." ifadelerini kullandı.

Veremin, genellikle yoksullukla ilişkilendirilmesine rağmen gelişmiş ülkelerde de önemli bir sağlık sorunu olmaya devam ettiğini kaydeden İliaz, hastalığın bu bölgelerde yaygın olmasının başlıca nedenleri olarak göç hareketlerini, bağışıklık sistemini baskılayan hastalıkların artışını ve antibiyotik direncini gösterdi.

- "Hijyenin yetersiz olduğu alanlarda yayılım hızı artıyor"

İliaz, özellikle İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü'nün (HIV), kanser tedavilerinin ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaçların verem bakterisinin aktif hale gelme riskini artırdığına, kapalı ve hijyenin yetersiz olduğu alanlarda hastalığın yayılma hızının yükseldiğine değindi.

Veremle mücadelede en büyük sorunlara değinen İliaz, şunları kaydetti:

"Günümüzde veremle mücadelede en büyük sorunlardan biri, antibiyotiklere dirençli vakaların artması. Verem tedavisinde kullanılan ilaçlar düzenli alınmazsa veya hastalar tedaviyi yarıda bırakırsa, bakteriler antibiyotiklere karşı direnç kazanıyor. Bu durum, tedavi sürecini uzatırken başarı oranını da düşürüyor. Çok ilaca dirençli (XDR) verem vakalarının artması, hastalığın küresel bir tehdit haline gelmesine yol açıyor."

İliaz, veremin yayılmasını önlemek ve hastalıktan korunmak için çeşitli önlemler alınması gerektiğini, bebeklik döneminde uygulanan BCG aşısının ağır verem formlarına karşı koruma sağladığını, bağışıklık sistemini güçlendiren sağlıklı beslenme alışkanlıklarının hastalığa karşı direnci artırdığını belirtti.

Düzenli sağlık kontrolleri sayesinde hastalığın erken teşhis edilerek yayılmasının önlenebileceğini aktaran İliaz, "Kapalı ve kalabalık ortamlarda havalandırmaya dikkat edilmesi, hastalığın enfekte bireylerden sağlıklı kişilere bulaşma riskini azaltıyor. Verem hastalarının tedavi sürecini doktor kontrolünde ve eksiksiz bir şekilde sürdürmesi, hem bireysel iyileşme hem de toplum sağlığı açısından büyük önem taşıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Toplumun verem konusunda bilinçlenmesinin ve özellikle risk gruplarına yönelik taramaların artırılmasının hayati önem taşıdığına değinen İliaz, veremin küresel bir sağlık sorunu olduğuna ve birlik halinde mücadele gerektirdiğine işaret etti.

Belçika'nın havalimanlarında 31 Mart'ta gidiş yönlü bütün uçuşlar iptal edildi Belçika'nın havalimanlarında 31 Mart'ta gidiş yönlü bütün uçuşlar iptal edildi


Kaynak: AA