ANKARA (AA) - Duruşmaların ikinci gününde Güney Afrika, Cezayir ve Suudi Arabistan adına sunum yapan yetkili ve avukatlar, BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) Filistinliler için hayati öneme sahip olduğunu ve İsrail tarafından kasıtlı olarak hedef alındığını vurguladı.

İsrail'in UNRWA'yı yasaklamasına ilişkin duruşmalar, Hollanda'nın idari başkenti Lahey'deki Barış Sarayı'nda 5 günde tamamlanacak.

Duruşmaların ikinci gününün ilk oturumunda Güney Afrika, Cezayir ve Suudi Arabistan sunum yaptı.

Lahey'de devam eden duruşmalarda Türkiye dahil 39 devlet ve 4 uluslararası kuruluş, İsrail'in BM kuruluşlarına yönelik kısıtlamalarına ilişkin kanaatlerini sunacak.

Güney Afrika adına ilk sözü alan Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı Genel Müdürü Zane Dangor, İsrail'in Gazze'deki sivil halkı "kasten aç bıraktığını" belirterek, "Dünyanın gözleri önünde, işgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan Filistinliler zulüm, apartheid ve soykırım gibi vahşet suçlarına maruz kalmaktadır." diye konuştu.

57. Alay'ın kuruluşu ve Çanakkale'ye intikali belgeselle anlatıldı 57. Alay'ın kuruluşu ve Çanakkale'ye intikali belgeselle anlatıldı

Dangor, İsrail'in gıda, su ve ilaç gibi temel malzemeleri engelleyerek Gazze'de insani yardım sistemini "neredeyse çöküş noktasına" getirdiğine dikkati çekerek, bu eylemlerine rağmen cezasız kalmasını eleştirdi.

Bu doğrultuda İsrail'in en son BM ve UNRWA'yı hedef aldığını ifade eden Dangor, UNRWA'ya yönelik her türlü saldırının aynı zamanda Filistinlilerin "bir grup olarak varlığını" da tehlikeye attığını aktardı.

"İsrail'in (UNRWA'ya ilişkin) iddiaları hesaplı ve kasıtlıdır"

Güney Afrika heyetinden Cumhurbaşkanı Özel Danışmanı Avukat Nokukhanya Jele, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Gazze Şeridi ve Batı Şeria'nın İsrail'in işgali altında kalmaya devam ettiğinin altını çizerek, uluslararası insancıl hukuk ve işgal hukukunun uygulanmasının önemini vurguladı.

"İşgalci güç" olarak İsrail'in Filistinlilerin haklarını, yaşamlarını ve mülklerini korumak için bağlayıcı yasal yükümlülükleri olduğunu hatırlatan Jele, "işgalin egemenlik hakkı sağlamadığını ve İsrail'in Doğu Kudüs'teki yasama ve toprak gasbı eylemlerinin, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını baltalayan bir tür yasa dışı ilhak teşkil ettiğini" belirtti.

Jele, UNRWA'yı yasaklayan ve yaklaşık 8 haftadır devam eden Gazze'ye insani yardımları engelleyen İsrail'in, yardımları kolaylaştırma ve işgal altındaki nüfusun güvenlik ve refahını sağlama yükümlülüğünü ihlal ettiğine dikkati çekerek, "İsrail'in (UNRWA'ya ilişkin) iddiaları, İsrail'in tüm insani yardım kuruluşlarını ve üçüncü devletler tarafından Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasını engellediği bir bağlamda hesaplı ve kasıtlıdır." dedi.

"(Filistinlilerin) Sahip oldukları tek kesinlik yarının daha kötü olacağı"

Güney Afrika adına son sözü alan Uluslararası Hukuk Danışmanı Jaymion Hendricks ise İsrail'in "açlığı bir savaş silahı olarak sistematik bir şekilde kullanarak Filistinlilere karşı soykırım uyguladığını" söyleyerek, uluslararası toplumu müdahale etmeye ve İsrail'in hukuksuz işgalini durdurmaya çağırdı.

İsrail'in BM kuruluşlarının ve üçüncü devletlerin Filistin halkına karşı başta kendi kaderini tayin hakkı olmak üzere insani ve hukuki yükümlülüklerini yerine getirmelerini engellediğini savunan Hendricks, BM'ye ve üçüncü taraf devletlere UNRWA'nın yasaklanması dahil olmak üzere İsrail'in "hukuka aykırı kararlarını" tanımamaları çağrısında bulundu.

Hendricks, "Güney Afrika, BM Genel Sekreteri'nin (Antonio Guterres) 'dünyanın Filistin halkını yüzüstü bıraktığı' görüşünü paylaşıyor. Sahip oldukları tek kesinlik yarının daha kötü olacağıdır. Bu nedenle, İsrail'in hukuksuz yerleşimci sömürgeci işgaline ve sistematik olarak acımasızca davranılan ve insanlığın en temel hususlarından mahrum bırakılan Filistin halkını kasıtlı olarak aç bırakmasına son vererek insanlığımızdan geriye ne kaldıysa kurtarmalıyız." ifadelerini kullandı.

"Gazze, neslimizin en çarpıcı insani başarısızlıklarından biri"

Cezayir adına ilk sözü alan Uluslararası Hukuk Profesörü Maya Sahli Fadel, İsrail'in Gazze'ye yönelik süren ablukası ve UNRWA'yı hedef almasını "insani yardım ve uluslararası hukuku baltalamaya yönelik kasıtlı bir girişim olarak" nitelendirerek kınadı.

Fadel, şunları söyledi:

"İsrail, BM üyesi ve aynı zamanda işgalci bir güç olarak, BM'nin faaliyetlerini yasaklama ve UNRWA da dahil olmak üzere farklı organ ve ajanslarını yasaklama konusunda sınırsız takdir yetkisine sahip olduğunu iddia edemez. İsrail, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Filistin topraklarında UNRWA'nın faaliyetlerini kolaylaştırmakla yükümlüdür."

UNRWA'nın yasaklanmasının "Filistinlilerin var olma, topraklarına geri dönme ve hayati yardıma erişme haklarını" ihlal ettiğini kaydeden Fadel, "İnsani yardım asla siyasi pazarlık aracı ya da savaş silahı olarak kullanılmamalı, hayat kurtarmak asla tartışmalı bir konu haline getirilmemelidir. Yüzyıllar boyunca geliştirilen ve sivillerin korunmasını amaçlayan uluslararası hukuk ilkeleri bir kenara itilmemeli ve cezasızlık devam etmemelidir." şeklinde konuştu.

"Gazze, neslimizin en çarpıcı insani başarısızlıklarından biridir." diyen Fadel, Gazze'deki her sivilin insani yardıma muhtaç olduğu bir dönemde UNRWA'nın faaliyetlerinin yasaklanması ve 2 Mart'tan beri abluka uygulanmasının insani krize yol açacağı uyarısında bulundu.

Cezayir adına konuşan Kamu Hukuku Profesörü Samia Bourouba, İsrail'in temel ihtiyaç maddelerinin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması önünde yarattığı engellerin Filistin halkının "halihazırda istikrarsız olan sosyal ve ekonomik durumunun kötüleşmesine katkıda bulunduğunu" ifade etti.

İsrail Gazze'yi yaşanmaz moloz yığınına çevirdi

Suudi Arabistan adına sunum yapan Suudi Arabistan Krallığı Dışişleri Bakanlığı Hukuk Dairesi Genel Müdürü Mohammed Saud Alnasser, Gazze'ye insani yardımları durdurarak Filistinlilerin hayatta kalmasını engelleyen İsrail'in, böylece ulusun kendi kaderini tayin hakkını da ortadan kaldırmaya çalıştığını söyledi.

UAD'nin Gazze'de halkın karşı karşıya olduğu "korkunç" koşulların ve insani yardımlara acil ihtiyacın farkında olduğunu dile getiren Alnasser, mahkemenin daha önce İsrail'e karşı geçici tedbirler aldığını hatırlattı.

Alnasser, "İsrail, diğer BM organları, uluslararası örgütler ve işbirlikçileri tarafından yapılan çağrılar gibi (mahkemenin) kararlarını da görmezden geldi. Onun yerine, (Gazze'deki) insani krizi daha da kötüleştirdi ve binlerce masum ve savunmasız insanı öldürürken Gazze Şeridi'ni yaşanmaz bir moloz yığınına çevirdi." ifadelerini kullandı.

Alnasser, Gazze'deki tarım arazilerinin, su alt yapılarının, hastanelerin, fırınların ve yaşam alanlarının sistematik şekilde yok edildiği bu koşullarda, mahkemenin İsrail'e uluslararası örgütlerin Gazze dahil Filistin topraklarında yardım sağlamasına ve faaliyet göstermesine izin verme yükümlülüğü olduğunu hatırlatmasının "önemli ve acil" olduğunu kaydetti.

Filistin topraklarında faaliyet göstermesi İsrail tarafından engellenen UNRWA'nın Gazze halkına yardım ve destek sağlamada "başka bir alternatifinin" olmadığını vurgulayan Alnasser, İsrail'in bu BM kuruluşunu 7 Ekim 2023 saldırılarından daha önce hedef almaya başladığını söyledi.

Ayrıca Alnasser, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının esas olduğunu ve Suudi Arabistan'ın başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devleti kurulmasına ilişkin bağlılığını vurguladı.

İsrail'in BM kuruluşlarına yönelik kısıtlamaları UAD'nda

İsrail Meclisi'nin 28 Ekim 2024'te UNRWA'nın faaliyetlerini kısıtlayan yasaları kabul etmesi ve 31 Ocak 2025'te Doğu Kudüs'teki UNRWA operasyonlarını sonlandırmasına ilişkin UAD danışma görüşü duruşmalarında; 39 ülkenin yanı sıra Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği ve BM de sunum yapacak.

Türkiye görüşünü 30 Nisan'da sunacak, duruşmaların tamamı ise 2 Mayıs'ta sona erecek. Danışma görüşüne ilişkin yazılı beyanda bulunan İsrail, sözlü duruşmalarda yer almayacak.

Süreç, sözlü sunumların ardından Divan yargıçlarının danışma görüşünü hazırlamak için müzakereye başlamasıyla devam edecek.

UAD, danışma görüşlerini genellikle 4 veya 6 aylık bir süre içerisinde açıklıyor.


Muhabir: Melike Pala,Şeyma Yiğit,Selman Aksünger

Kaynak: AA