Cumhuriyet Halk Partisi olağan kurultay sürecinde parti örgütünde yenilenme yapacak.CHP’nin olağan kongre takviminin eylül sonunda açıklanması,ekim başından itibaren ilçe ve il kongrelerinin başlaması planlanıyor.2020’deki olağan kurultay süreci kapsamında parti örgütünü“yenilenmeye”kararlı görünüyor.Ekim ayının başında başlaması planlanan ilçe ve il kongrelerinin tartışmalı hale dönüşmesini önlemek için“parti içi uzlaşma”hedefliyor.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,belediye başkanlarının ardından 81 il başkanıyla bir araya geldi.Son olarak ekim ayının başında ise milletvekillerini toplayacak.Tabi hal böyle olunca örgütlerdeki kıpırdama hissedilir derecede görülmeye başladı.Hatay İl örgütü yerel seçim sürecine sancılı girmişti.Bu bağlamda İl örgütü saha çalışmasını ve yerini koruma direncini dinamik tutmak için oldukça çaba harcadı.İlçe belediye başkan adaylarının belirleme döneminde genel merkez örgütleri pas geçerek aday belirledi.CHP kendi içinde sancılı bir yerel seçim dönemine rağmen büyük bir şans yakaladı ve AK Parti’nin içinde tartışması seçim süresince bitmeyen adayı İbrahim Güler’in handikabını lehine çevirip AK Partiye büyük bir fark atmayı başardı.Ne ilginç bir durum ki;dönemin şartlarına bakıldığı zaman Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın işi kolay görünmüyordu.Hatırlarsanız,esnaf odalarıyla kavgalı,ticaret odasıyla kavgalı,sivil toplum örgütlerinin bir bölümüyle arasında kopukluk ve kırgınlıklarla dolu bir karne taşıyan Başkan Savaş diğer bir yandan partisi içinde de çok barışık ve kabul gören bir beş yılın finaline ulaşmış görünmüyordu.Hatta adaylığı gecikmelide olsa açıklanana kadar bir süre aday gösterilir mi?gösterilmez mi?gibi tartışmanın odağı oldu.Sonuca bakıldığında CHP girdiği yerel seçim maratonundan 490 bin gibi ciddi bir oy alarak zaferle çıktı.Buradan hem CHP'yi hem Başkan Savaş'ı kutluyorum.Bu zaferi üstlenenlere değinmeden önce ifade etmek istediğim başka bir husus ise;bana göre bu zaferin en büyük sahibi kuşkusuz seçmendir.AK Parti'nin kabul görmeyen politikalarına karşı yansıyan ortak tepkidir.Bunu neden mi söylüyorum?Ne CHP örgütünün nede Lütfü Savaş’ın tek başına sahipleneceği bir seçim zaferi değildir bu sonuç.AK Parti içinde gün geçtikçe büyüdüğü herkesçe görülen,bilinen bir iç hesaplaşmaya denk gelen o dönem,İyi Parti’yle HDP’nin de oylarını çatısı altında toplamayı başaran CHP’nin hanesine yazıldı.Tabi CHP dışında oy veren seçmene bakıldığında,ne CHP’nin parti politikasını benimsediğinden,nede Lütfü Savaş’ın ideolojik felsefesine inancından gidip oy vermedi.Ortak hedef AK Parti’nin özellikle son dönemlerde insanların cebine oldukça zarar vermeye başlayan ekonomi politikasının yanı sıra,Ak Parti’nin iç çekişmelerine yenik düşmesi işin tuzu biberi oldu.Sonuçlara bakıldığında adaylar arasındaki güven farkını sergileyen Başkan Savaş ise,iki dönem yaptığı başkanlık tecrübesiyle sahada rakibine nazaran daha soğukkanlı ve stratejik hamlelerle üstünlük sağladı.Yerel seçimlerde konjonktür kimden yanaysa toplumun eğilimi genelde o adaya yoğunlaşıyor çünkü insanlar siyasette kazanma şansı yüksek olandan yana durmayı getir olarak görür.Böyle bir durumda ortaya çıkan tablo bizlere şunu gösteriyor ki,güçlü bir siyasi partinin çatısı altında seçime girmek her zaman maça önde başlamak demektir.Gelelim CHP’nin içinde suların ısınmasını sağlayan kongre hesaplarına.Bildiğiniz gibi daha önceki yazılarımda da ifade etmiştim.

"SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR"

CHP kendi iç dinamikleriyle ayakta duran ve gönüllülük esası üzerinden örgütlenme ağını inanılmaz sıkı dokuyan bir siyasi partidir.CHP’de emir komuta zinciri yoktur.CHP tabanı talimat almayı istisnai durumlar dışında emir telakki etmez.İstisnai durum dediğim ise ancak“söz konusu vatan ise”yukarıdan gelen talimatı emir kabul eder.Onun dışında yok belediye başkanları bunu istedi,Milletvekilleri şunu,üst yönetim böyle emretti,yok genel başkanın talimatı şeklinde seçeneklere muhatap olsada bildiğini yapar geçer.En azından parti tabanı bugüne kadar ağırlıklı olarak bu şekilde davrandı.Bu parti tabanının partide görev almış hiçbir ismine karşı vefa borcu yoktur.Partiye gönül vermiş parti tabanı,partinin ve partililerin her ihtiyacı ve sorunu karşısında duyarlı olanları unutmuyor.Parti genel merkezi zaman zaman hak etmeyen kişilere hak etmedik koltuklar sunsa da,taban bu kararı doğru bulduğundan değil,Mustafa Kemal ATATÜRK’e ve emaneti olan CHP'ye sırt çevirmek istemediğinden susuyor.Son günlerde il yönetiminin görevden alınıp alınmaması hususu kulisleri bir hayli hareketlendirdi.Parti tabanı parti içi görev dağılımının partililer tarafından belirlenmesini isterken,siyasi ikbali için kendi hesaplarını parti tabanı istiyor şeklinde lanse etmeye çalışan güçlere karşı kıran kırana bir mesai harcandığını biliyorum.Bazı belediye başkanları ve milletvekilleri örgütün görevden alınarak kendilerine yakın isimlerin gelmesi için ittifak sürecine imza atarken,parti örgütü ve tabanı ise bu işi belirleyecek tek adres sandık diyor.Bu çıkış ittifak halinde olan bazı siyasilerin işine gelmeyebilir.Örgütün görevden alınması için de haklı gerekçelerle talepleri olabilir lakin! görevden alma işini haklı gerekçelerin olduğu zamanda yapmaları gerekirken kongre takvimine birkaç hafta kala istemeleri manidardır.Geçmiş zamanda delegeleri ve yönetimleri seçecek üyeler sağlıklı üye değil !Şeklinde komik bir gerekçeye sunanlar,yerel ve genel seçimlerde ise o üyelerin ayağına gidip"lütfen sahaya inin bu parti siz olmadan eksiktir"diyerek ilginç bir tezatlığı ortaya koymayı da ihmal etmiyor.Demek ki kongreler için ilk aşama tüzüğün emrettiği şekilde mahallelerde sandık kurdurmaktır.Sandıktan yana olmayan hangi siyasiye denk gelirseniz ifade ettiğim gerekçelerin adresinin onlar olduğunu görebilirsiniz.CHP’nin Hatay’da açıklanacak kongre takvimiyle birlikte mahallelerde tüzüğün emrettiği hükümleri uygulama mecburiyeti hâsıl olmuştur.Bunun için pazarlıklarla süreç yönetmeye kalkmak bu partiye ve tabana en büyük ihanettir.

BASKIN YEREL SEÇİM SÜRPRİZ OLUR MU ?

Gündemi meşgul eden en önemli konuların başında yeni kayyum atanması beklenen 10 İl'den sonra Türkiye'nin gündemine baskın bir süpriz seçimin girip girmeyeceği tartışmaları kulisleri bir hayli hareketlendirmiş görünüyor. Olası baskın bir seçimin beklendiği süreçte Cumhuriyet Halk Partisi halka yeniden umut olmak istiyorsa;Belediye başkanları, meclis üyeleri, milletvekilleri, delegeler, yönetimler, ilçe başkanları, İl başkanı hepsini ben belirlerim zihniyetine karşı dikkat etmelidir.Bu zihniyet darbeci zihniyettir. Bu partinin tabandan gelen dokusu ve direnci,darbe zihniyetiyle hareket edenleri içinde barındırmaz eninde sonunda kusar.