• 27.04.2024 Cumartesi
    • USD Alış : 32.4299, USD Satış : 32.5599
    • EUR Alış : 34.8011, EUR Satış : 34.9406
    • SAR Alış : 8.5877, SAR Satış : 8.7332



  • Bugüne kadar CHP için çok şey yazdım çok şey anlattım ama ilk kez CHP’nin bu kadar dibe vurduğuna tanık oldum.Bu arada değinmeden geçemeyeceğim bir konuya parantez açarak başlamak istiyorum.Geçtiğimiz hafta Antakya Atatürk Stadyumunda oynanan Hatayspor-Adana Demirspor maçında Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin’i hedef alan bir saldırı gerçekleşti.Maalesef saldırıyı gerçekleştiren şahıs Hatayspor yönetim kurulu üyesi olup aynı zamanda saygın bir meslek odasının üyesidir.Şiddet nereden ve kimden gelirse gelsin asla kabul edilebilir bir davranış şekli değildir.Protokol locasında yaşanan üzücü olaydan sonra sporseverlerin kendilerini temsil eden yöneticilerin bu denli fütursuzca davranışına karşı sert tepkiler dinmek bilmedi.Hatay'da birlik beraberlik ve kardeşlik ruhula pekişmiş olan Hikmet Çinçin toplumun her kesimi tarafından sahiplenildi.Ticaret Odası Başkanı sadece Hatay’dan değil Türkiye’nin çeşitli illerinden,yurt dışından aldığı çok sayıda destek telefonları ve ziyaretlerle yalnız olmadığı gösterdi.Fakat en ilginç ve düşündürücü olan da Hatayspor yönetimi adına yapılan resmi basın açıklamasıydı.Açıklama spor camiasında ve kamuoyu vicdanında ciddi bir rahatsızlık yarattı.Hatayspor adına yapılan açıklamada şiddeti gerçekleştiren kurul üyesini kınayan ve yönetim kurulu üyesi adına özür dileyen türde değil,açıkçası akla ziyan türdendi.Başkan Çinçin’e yönelik o menfur saldırıyı her ne amaçla olursa olsun gerçekleştirenleri kınıyor ve spor etkinliklerinde yer alacak yöneticilerin daha dikkatli olması gerektiğinin altını çiziyorum.Dönelim ana konumuza!Önceki yazımda demiştim ki CHP“Fırtına öncesi sessizliğe”Hatay’da ilk kez bu kadar hazır görünüyor.Belediye meclis listelerinin İlçe seçim kurullarına teslim edilmesiyle birlikle herkes eteğindeki taşları dökmeye başladı.Bu dökülen taşlardan en etkili yarayı Defne ilçesi aldı.Hatay siyasetinde çoğu etkin isimlerini içinde barındıran ilçede yaşananlar kelimenin tam anlamıyla rezaletti.CHP genel merkezi kısa bir süre önce meclis üyeleri listesini ilgili seçim kuruluna teslim etmesi için İl başkanı Halil İbrahim Özgün’e MYK imzasıyla yetki belgesi verdi.İl Başkanı meclis listesini(Merkez yürütme kurulu)MYK’dan onaylattıktan sonra Defne ilçe seçim kuruluna sundu.O sunumun ardından meclis listesi için başlayan tartışmalar dinmek bilmedi.Liste’de Servet Mullaoğlu’na yakınlığıyla bilinen partinin yirmi yıldır emektar ismi İl yönetim kurulu üyesi Semir Baklacı yer aldı.Bu isim özellikle son süreçte mağduriyetiyle tüm Türkiye’de ses getiren Servet Mullaoğlu ‘na yönelik barış adımı olsun diye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından uygun bulundu.İşte ne olduysa ipler bu ismin seçim kuruluna verilen listede yer almasıyla koptu.Defne Belediye Başkan Adayı İbrahim Güzel etrafında ki yol arkadaşları tarafından büyük bir taarruza maruz kaldığı ve ardından genel merkezi arayıp İl başkanına verilen yetki belgesinin iptal edilerek yetkinin kendisine devredilmesini talep ettiği iddia ediliyor.Seçim kurulunda eksik evrakların tamamlanması için Defne İlçe Başkanı Ali Kemal Yeşiloğlu’na teslim edilen resmi evraklar İlçe başkanı tarafından kasıtlı olarak yok edildiği söylentileri partide infial yarattı.Ali Kemal Yeşiloğlu sadece Semir Baklacı’ya ait evrakları yok etmekle kalmadı aynı zamanda listede adı olan kadın kolları başkanı Av.Filiz Haksöz’ün teslim tutanağı karşılığında verilmiş evraklarıyla birlikte Seval Eskiocak’a ait olan evrakları da teslim etmediği iddia edildi.Bu gelişmeler gerilimin daha da artmasına neden oldu.İlçe seçim kurulu önüne toplanan vatandaşlarla resmi meclis listesine giremediği için sorumlu tutulan İl Başkanı Halil İbrahim Özgün’e yönelik ağır hakaret ve şiddet eğilimi adliyede gerçekleşti.Olay yerine gelmek zorunda kalan yüze yakın çevik kuvvet ekibi geniş güvenlik önmeli almak zorunda kaldı.Daha sonra eksik evraklarını tamamlamak için adliye önüne gelen Semir Baklacı aynı şekilde listeye giremeyen kişiler tarafından darp edilmek maksatlı üzerine yüründü.Araya giren partinin sevilen saygın isimlerinden Antakya belediye meclis üyesi Murat Koku ve yakınları tarafından Baklacı’nın linç edilmesi engellendi.Tüm bu gerilimli saatler sürerken MYK’nın yetki belgesi sunduğu İl başkanı Özgün’den alınan yetki İbrahim Güzel’e devredilince bu kez İbrahim Güzel,Eskiocak ailesini temsil eden Seval Eskiocak’a ait olan evrakları ilçe seçim kuruluna teslim etti.İlçe seçim kuruluna teslim edilmeyen iki kişiye ait evraklar şu saate kadar İbrahim Güzel’in yol arkadaşlarının baskısı yüzünden ulaşmadı.Konuya ilişkin görüşlerine başvurduğum Defne Belediye Başkan adayı İbrahim Güzel,İl Başkanı Özgün’ün kendisine danışmadan meclise isim yazarak İlçe seçim kuruluna teslim ettiği listeden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.İl Başkanı Halil İbrahim Özgün ise hazırlanan meclis listesinin Başkan Adayı Güzel’in bilgisi ve MYK’nın imzasıyla hazırlandığını savundu.Ortaya çıkan ihtilaftan sonra İlçe seçim kurulu toplam yedi kişilik bir komisyonla bu konuyu masaya yatırmak üzere bugün toplanma kararı verdi.Kısacası seçim kurulundan bugün"evraklar ilgili muhataplarca tamamlanabilir"kararı çıkarsa Semir Baklacı ve Filiz Haksöz listedeki yerlerini korumuş olacak.Aleyhte bir karar çıkarsa bu iki isim düşecek fakat yerine resmi süre dolduğu için hiçbir yeni isim ekleyemeyecek.Böylece CHP şimdiden Büyükşehir meclis listesine zayiat vererek başlamış olacak.Kaldı ki seçim arifesinde örgütleri bu denli demoralize eden bir meclis listesi krizi seçmende ciddi bir öfke ve ders verme dürtüsünü tetiklemiş durumda.Öncesinde ifade ettiğim gibi CHP’de Hatay’ı karıştıran genel başkanın tavşana kaç tazıya tut politikasıdır.Genel başkan kendisini temsil eden örgütler dışında yoldan geçen deliye dahi önemli konuları muhatap ederse o genel başkandan başarı beklemek hayalden öteye gitmeyecektir.Bu gidişatın Hatay’da toparlanması için ciddi bir silkelenmeye ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun elini derhal Hatay’dan çekmesine ihtiyaç vardır.Bu ihtiyacı gidermek içinde tüm yetkinin il ve ilçe örgütlerine bırakılması elzem olmuştur.Örgütlerden ve Hatay'dan sorumlu genel başkan yadımcısı Oğuz Kaaan Salıcı'nın başarılı yönetim hakimiyeti sanki bir şekilde Muharrem Erkek tarafından sabote edildi.Hatay'dan sorumlu olmadığı halde İl başkanına verilen yetkiyi sorgusuz sualsiz Muharrem Erkek'in adaya devretmesi aynı zamanda Kemal Kılıçdaroğlu'nu ve örgütü yok sayma hamlesi olarak okundu.Kendi içinde aldığı kararla çelişki yaratıp güven zedeleyen bir MYK seçime ramak kala infial yaratmak,ancak hakimiyetini kaybetmiş bir genel merkezin yapacağı iştir.Kurultay’da hangi akla hizmet ederek listeye alındığı bir türlü anlaşılmayan PM üyesi Timur'un ne adı,ne ağırlığı,ne bir sorumluluğu çözüm üretmek için varlık göstermemiştir.İşte o PM üyesini Hatay gibi çok kritik bir İl’e koyduran zihniyet,CHP’nin Hatay’da olumsuz gidişatına yön veren ve hızlı kan kaybına neden olan zihniyetin ta kendisidir.